Orgazm Sorunları

Cinsel isteksizlik

Cinsel isteksizlik 150 150 dolunay

Cinsel isteksizlik kadınlarda daha sıklıkla görülen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Aşağıdaki zihin sesleri çoğu kadına tanıdık gelebilir.

“Canım hiç istemiyor

Yine mi cinsel ilişki

Benim için önemli değil, olmasa da olur

Çok yorgunum,

Ben bir şey hissetmiyorum ki,

Cinsellik olmasa beni hiç sevmeyecek galiba,

Bunun sevgiyle ne alakası var çok hayvanca,

Yarın iş var, çok geç oldu…’

Aşağıdaki zihin sesleri de erkeğe ait;

“Eşimi seviyorum onu istemem çok doğal ama o beni neden istemiyor,

Bu nasıl bir insan nasıl cinselliği istemez,

Her şeye bahane her an bir mazeret,

Yeter ya,

İnsan kendi eşiyle sevişmek için bu kadar da naz yapmaz ki,

O istemeden ben de talepte bulunmayacağım…”

Cinsel isteksizlik pek çok nedene bağlıdır. Ancak asıl sorun eşlerin cinsel istek süreçlerinde uyumlanamamasıdır. Kadın ve erkek yetiştiriliş olarak birbirinden farklı iki varlıktır. Her insan da birbirinden farklıdır. Nasıl ki her birey bir yiyeceği örneğin dondurma yemeği ya da mantıyı aynı sıklıkta istemezse cinselliği de her bireyin isteme sıklığı farklıdır. İşte asıl sorun bu sıklıkta uyuşup uyuşmadığınızdır. Her gün de cinsellik yaşanabilir, haftada bir de ayda bir de… Sayının pek bir önemi yoktur, asıl önemli olan her iki tarafın da buna onay vermesidir.

Gebelik, doğum, lohusalık, psikolojik etki bırakmış yani travmatik küretaj öyküleri, eşler arasındaki sorunlar, kavgalar, yetiştiriliş biçimi, cinsel farkındalığın olmaması, isteği engelleyici zihinsel düşünceler, çocuklar, bedensel, psikolojik ya da fiziksel hastalıklar, bu hastalıklara bağlı kullanılan ilaçlar vb. etkenler kadınlarda cinsel istek sorunlarının ana nedenleri arasındadır. Cinsel terapi sürecinde de yukarıdaki nedenlerin varlığı araştırılır ve bulunan nedenlerde yapılabilecek değişimler çalışılır.

Cinsellikle ilgili doğru bilgiler, değerler, bedeni, istek ve ihtiyaçları fark etmek, duyguları tanımak, ifade etmek cinsel istekle ilgili yaşanabilecek sorunları en aza indirirken tam tersi de cinsel istek sorunlarını arttırmaktadır. Eşlerin birbirini anlaması ve destek olması da sorunun çözümünde önemlidir.

Eğer cinsel istekle ilgili sorun yaşıyorsanız; fiziksel ve hormonal sağlığınızı kontrol ettirdikten sonra ve her şey yolundaysa psikolojik değerlendirme için bir cinsel terapi uzmanına başvurabilirsiniz. Eşinizle beraber alacağınız bu destek yaşadığınız sorunda değişim alanlarını tetikleyecektir.

Aynı anda orgazm olmak

Aynı anda orgazm olmak 150 150 dolunay

‘Bir çift için, “aynı anda orgazm” gerçekleştirilmesi gereken en önemli amaç olmalıdır.’

Aynı anda orgazm olmayı başarabilen çiftler, diğer çiftlere göre daha mutludurlar.’

Yukarıdaki cümleleri okuyup da ‘evet kesinlikle diyorsanız’, yanılıyorsunuz. Her ikisi de cinsel mit, yani yanlış.

Aynı anda orgazm olmayı beklemek ya da bunun en doğru ve mutluluk verici cinsel doyum olduğunu düşünmek, inanmak ve bunun için çabalamak her iki tarafı da hayal kırıklığına uğratabilir.

Kadın ve erkeğin cinsel anatomi ve fizyolojileri birbirinden çok farklıdır. Erkek kadına göre daha çabuk uyarılırken kadının uyarılma sürece daha uzundur. Kadın klitoral uyarıya ihtiyaç duyabilir. Yeterli dış uyaran ve ön sevişme olmazsa kadın için orgazm olmak zorlaşacaktır.

Erkek ereksiyon sağlandıktan kısa bir süre sonra vajinal girişi ve boşalmayı isterken, kadının hazzı için bu süre çok erken olabilir.

Aynı anda orgazm olmak; birbirinin beden ritmini iyi tanıyan ve cinsel uyumu yaşayan çiftlerde dönem dönem yaşanılabilir. Bunu her cinsel birleşmede beklemek, olmadığı zamanlarda hayal kırıklığı yaşamak, başarısız hissetmek gerçekçi ve sağlıklı değildir.

Aynı anda orgazm olmaktan daha değerli olan; her iki tarafında cinsellikten keyif alması, doğal olmaları ve mümkünse önce kadının sonra erkeğin boşalmasıdır. Eğer bu olmuyorsa ve erkek daha önce boşalıyorsa da eşine boşalması için mastürbasyon ya da oral seksle destek olmalıdır.

 

 

Her kadın orgazm olabilir ama…

Her kadın orgazm olabilir ama… 150 150 dolunay

Kadınların orgazmla ilgili sorunları erkeklere göre neden daha çok hiç düşündünüz mü?

Neden kadın bu konuda kendini siliyor ve bir görev gibi yürütüyor cinselliği?

Neden cinsellik kötü ve kirli bir şeymiş gibi ya da erkekler için icat edilmiş bir ihtiyaçmış da kendi insan üstü varlıkmış gibi davranıyor?

Kadınlar “cinsellik olmasa da olur hatta daha iyi olur, ben hiç düşkün değilim cinselliğe” gibi hikayelere inanıyor. Gerçeklerle yüzleşseler neler olur acaba?

Kendisine yapılan haksızlığın hesabını sorar mı acaba hayattan?

Bu ülkede bir kadın dünyaya geldiğinde nasıl yetiştirileceği bellidir. Toplumsal beklentiler, aile beklentilerinin önündedir her zaman.

Cinsel bir varlık değilmiş gibi, cinselliği yok sayılarak büyütülür.

Evde daha çok zaman geçirir, bebeklerle oynar, pembe giyer, şirin ve uslu olması yönünde bol bol büyülü komut alır ve uslu olduğu ve evet dediği için ödüllendirilir, tersi durumlarda cezalandırılır.

Bedenine ait olan ve çok önemli görevleri olan vajina kız çocuğuna ‘kutu’, ‘kukuş’, ‘orası’ gibi sevimli ya da bedeninden ayrı bir yermiş gibi adlandırılır. Kendine, bedenine cinselliğine yabancı büyütülen kız çocukları bunu uzun bir süre hiç sorgulamazlar, üzerinde çoğunlukla düşünmezler. Bunu öylece olduğu gibi kabul eder ve normalleştirilirler.

Ergenliğe girdiklerinde ise adet kanı ve ağrısıyla tanıştıklarında zaten hiç barışık olmadıkları oralarıyla ilgili daha çok kavga ederler.

Evlenen komşu kızlarının ilk gece hikayelerini dinledikçe cinselliğin ne beter bir şey olduğuna iyice emin olurlar. Okulda erkek arkadaşlarının cinsellikle ilgili sohbetlerine kazara bile olsa tanık oldukça, erkek arkadaşlarının, sevgililerin isteklerini duydukça hayatın gerçekleri onlar için daha net şekilleniyordur artık. Mastürbasyon sadece erkekler için vardır, onların yapması günahtır.

Eğer kazara merakına yenilip ailesine ki çoğunlukla annesine cinsellikle ilgili soru sorarsa alacağı cevap “evlenince eşinden öğrenirsin ne yapacaksın şimdi bunu, merak iyi değildir, insanın başına ne gelirse meraktan gelir…” gibi geçiştirmelerle konunun erkeklerin hakimiyetinde, bilgisinde olduğu algısı iyice yerleşir.

Erkekler cinsellikle az bilgili ama çok ilgili olduğu için de eşinden cinselliği öğrenmeyi bekleyen bir kadın çoğunlukla hayal kırıklığına uğrar. Çünkü erkek de kadından yatakta çok rahat ve her istenileni yapabilen biri olmasını bekler. Kendi bedenini, keyif süreçlerini keşfetmemiş bir kadın için bu pek de mümkün değildir.

Fizyolojik olarak hiç bir engel yoktur, her kadın orgazm olabilir. Yeter ki; kendini, bedenini tanıyan, çocukluktan itibaren cinselliğiyle barışık yetiştirilmiş olsun ve eşiyle uyumlu bir ilişki süreçleri olsun.

Orgazm Olmak Ya da Olamamak!

Orgazm Olmak Ya da Olamamak! 150 150 dolunay

Kadın Orgazmı; bazı kadınlar için hayal, bazı kadınlar için zar zor olan, bazı kadınlar için kaf dağının ardında, bazıları için mecburen taklidi yapılan, bazıları için ise adı bile bilinmeyen cinsel keyif de yaşanan en üst düzey duygu, cinsel rahatlamanın adı…

Aslına bakarsanız orgazm olmak kolay, kadın bedeni fizyolojik olarak buna uygun tasarlanmış ve de erkeğe göre kat be kat daha fazla keyif alabiliyor. Zor olan ne derseniz; kadının kendini, bedenini keşfetmesi, sorular sorması, cinselliği yaşama hakkına sahip çıkması ve bunu talep etmesi, uyumlu bir ilişki… Zor olan bunlar.

Orgazm sorunlarınınkökeninde çoğunluklaabartılı beklentiler, yanlış bilgiler, cinsel eşle ilgili iletişim sorunu ya da erken boşalma sorunu yatabilir. Bazen erkekler eşlerinin orgazm olmasını, onunda bu duyguyu yaşaması adına ya da eşini orgazma ulaştırarak erkekliğini kanıtlayabilmek adına çok isterler. Ve bu durumu çoğunlukla “eşimin orgazm sorunu var, o orgazm olamıyor” şeklinde bize aktarırlar. Bir hocam derdi ki; Orgazm olamayan kadın yoktur, eşini orgazm edemeyen adam vardır! Biraz ağır oldu biliyorum ama kadın orgazmında erkeğin rolü gerçekten çok önemli. Belli bir düzeye kadar uyarılan kadınlarda bakılması gereken çok önemli birkaç nokta var; eşiyle iletişim düzeyi, talep ve isteklerini net olarak ifade edip edemediği, ön sevişme süresinin yeterli olup olmadığı, konsantrasyon sorunun olup olmadığı, psikiyatrik bir sorunun olup olmadığı ve erkek de erken boşalma sorunu olup olmadığıdır.

Kadın ve Erkek orgazmı birbirinden biraz farklıdır. Çoğunlukla kadının orgazm olabilmesi için ön sevişme süresinin yeterince uzun ve doyurucu olması gerekir. Eğer bu yapılamıyorsa cinsel birleşmede ereksiyon kontrolünün erkekte olması ve önce kadının sonra erkeğin orgazm olması, kadının vajinal orgazmı için önemlidir. İki tarafında fizyolojik ve psikolojik olarak birbirlerini iyi tanımaları karşılaştıkları sorunları aşmalarına yardım edecektir.

Kadınlar dokunmaktan ve dokunulmaktan erkeklere göre daha önem verirler. Aslında dokunulmaktan erkeklerde hoşlanır ama bu pek alıştıkları bir şey değildir. Ön sevişme süresinin uzunluğu ise ne yazık ki pek çok erkeği sıkabilir ya da pek çok erkeğe gereksiz görünebilir. Çoğunlukla, erkekler sonuç, kadınlar süreç odaklıdır!

Eşlerin birbirlerine doyasıya dokunmaları ve birbirleriyle cinsel birleşme haricinde de zaman geçirmeleri eşler arasındaki pek çok sorunu giderecektir. Hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyleri konuşmaları ve cinselliği birlikte keşfetmeleri…Kulağa çok hoş geliyor doğrusu!

Kadın ve erkeğin orgazm sürecinde beş duyunun katkısı yatsınamaz; görme, işitme, koku, dokunmak ve tat almak. Cinsellik, cinsel keyif beş duyunun katkısıyla yaşanır ya da yaşamaz. Eğer eşlerden biri sevişme sırasında sesten hoşlanmıyor diğeri ise ses çıkartmadan cinsel uyarıları devam ettiremiyorsa, ya da kötü koku (diş, ter gibi…) eşlerden birini çok rahatsız ediyorsa diğeri umursamıyorsa… buna benzer pek çok örnek orgazm sorunu tetikleyecektir.

Ve bu sorunda bir de erkeği mutlu ekmek için izlediği filmlerden öğrendiği kadarıyla orgazm taklidi yapan kadınların durumu var. Aslına bakarsanız taklit yapmak iyi bir şey, neden mi? Bilinçaltı, çıkarılan seslerin, yapılan hareketlerin gerçek olup olmadığını bilmez. Taklidi, şakayı gerçek algılar. Ve bir şeyin taklidi yaparken bile öğrenebilir insan. Bu nedenle de her taklit bir gün gerçek olabilir. Yani umut var. Tabi ki eşlerine taklit yaptıklarını söylemezlerse!

Orgazm ile ilgili yeni bir tanım yapmak isterim. Doğru bilgiyi, sevgiyle, hoşgörüyle, içsel barışla, saygıyla, tutkuyla, keyifle, keşifle, farkındalıkla, neşeyle, anda olmakla harmanladığımızda ortaya çıkan duygunun adı ORGAZM olsun bundan sonra. Ne dersiniz?

Keyifli, keşifli, bol kahkahalı günler dilerim sevgili dostlar.