Büyüklük konusu her dönemin problemi

Büyüklük konusu her dönemin problemi

Büyüklük konusu her dönemin problemi 150 150 dolunay

Son yirmi yıldır dönem dönem İlköğretim okullarında ve liselerde ‘Üreme sağlığı cinsel sağlık’ konularında bilgilendirme çalışmaları ve eğitimler vermekteyim. Eğitime katılan öğrencilerin yaş aralığı 12-17. Eğitimleri kız ve erkek öğrenciler karışık olarak, eğitim materyalleri kullarak ve eğitimden sonra soru cevap yaparak anlatırım.

20 yıl içinde pek çok şey değişti: En başta yaşım değişti, bekardım evlendim, psikolojik danışmanlık deneyimim arttı, eğitimcilik kanıma iyice işledi, ülkede yönetimler değişti, eğitim verdiğim ilk gençler çoktan evlendi, çocukları oldu, bilgiye ulaşmak internet sayesinde çok kolaylaştı, kimler geldi kimler geçti…

Pek çok şey değişti de ne yazık ki öğrencilerin sordukları sorular hemen hemen hiç değişmedi!

Çocuk nasıl olur?

Öpüşmekle gebe kalınır mı?

Erkekler de adet görür mü?

Bakireyken gebe kalınır mı?

Mastürbasyon nedir?

İlişki yaşı kaç olmalı?

Adet döneminde duş alınır mı?

İç çamaşırlarımız varken çamaşırın üzerine boşalırsak gebe kalınır mı?

Ve en çok sorulan sorulardan biri: Büyüklüğü ne kadar olmalı, penis boyu kaç cm normal?

Erkek ergenlerin en çok merak ettikleri şey penis boyu ,kız ergenlerin ise bakireyken hamile kalınır mı?

Kızlara bakireyken de gebe kalınabileceğini bilimsel olarak anlattığınızda akıllarına yatıyor, anlıyorlar ama erkekler ne derseniz deyin nasıl anlatırsanız anlatın büyüklük mevzusunu kafalarında çok büyütüyorlar! 30 yaşına da gelseler ‘aslında boyu değil işlevi önemli’ de deseler yine de boy önemli!

Bildiklerinizin çoğu hurafe

Yukardaki sorular 20-25 yaş üstüne saçma gelebilir ancak hatırlayın 12-13 yaşlarınızda sizler de aynı soruların cevaplarını merak ediyor ve kaygılanıyordunuz muhtemelen. Yaşlar büyüdükçe bilgi ediniliyor ama çoğu yalnış! 30 yaşına da gelseniz cinsellikle ilgili, bedeninizle ilgili bildiğiniz bilgilerin çoğu hurafe!

Çocuk merak ettiği her şeyi sorabilmeli

Aslında cinsel eğitim ailede başlamalı, çocuklara kendi bedenlerini sevdirmek, olduğu gibi kabul ettirmek, kendilerine güvenen bireyler yetiştirmenin olmazsa olmazı. Merak ettiği her şeyi anneye babaya sorabilmeli çocuk ve yaşına uygun cevaplar alabilmeli, vajinayı da, penisi de diğer organları gibi normalleştirebilmeli, bedenin mahrem bölgelerini bilmeli ve koruyabilmeli. Bunu öğrenmek ise ailede başlayan okulda devam eden bir eğitim süreci.

Bizim ülkemizde olan ise biraz garip… Cinsel bilgilendirme ailede başlasa bile okulda devamı gelmiyor, okulda bazen bilgilendirme olsa bile ailede ters karşılanıyor.

20 yılldır devam ettiğim okullardaki cinsel eğitim/bilgilendirme serüvenimizin sonucunda belki binlerce gence ulaşmışızdır. Evet bu güzel ve yararlı ve kendi adıma mutluluk verici ancak yetmez! Binlerce gence ulaşarak bilgilendirme yapmış olsak da yine de bu işi yapması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Okullara müfredata ‘cinsel eğitim’ yerleşmediği ve etkin olarak verilmediği sürece, denizde damla olarak kalır bizim çabalarımız.

Gün gelirde bir okul eğitiminde ‘Büyüklüğü önemli mi, ne olmalı?’ gibi sorular yerine ‘HIV/AIDS’in yayılmasını nasıl önleyebiliriz? Kız arkadaşımın hazır olmasını beklemek istiyorum, bana neler önerirsiniz?…vb’ soruları duyarım, işte o zaman yaptığımız işle tam gurur duyarım.

O günlere özlemle…