Prof.Dr. Aziz Sancar

İrfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek

İrfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek 150 150 dolunay

Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmenizi ister.

Mustafa Kemal Atatürk, 25 Ağustos 1924.

Bazen tek bir sözünle çakılıp kaldığım, üzerinde saatlerce, günlerce düşündüğüm güzel ATAM, bu sözle beni çok derinlere ve oradan da ufkun çok ötesine götürdün yine…

Sözün üzerinde düşünürken tek tek kelimelerin anlamını düşünürken ve sorular sorarken buldum kendimi.

İlk olarak sözün söylendiği yıla gidiyorum zihnimde…

25 Ağustos 1924, henüz Cumhuriyet kurulalı bir yıl bile olmamış, ülkenin durumunu tahmin etmek hiç zor değil ve Atatürk vizyonunda belirlediği Türkiye de yeni nesilleri yetiştirme görevini verdiği muallimlere, mualimler birliği kongresinde Cumhuriyetin sorumluluğunu veriyor.

İNSAN yetiştirmenin bir ülkenin can damarı olduğunun bilinciyle…

Ve düşünüyorum nasıl fikri hür olunur diye… Bir çocuk soru sorarak, sorularına sevgiyle cevaplar alarak, merak ederek, araştırarak, öğrenirken sorgulayarak, deneyerek, yanılarak ve tekrar deneyerek, düşünme cesareti göstererek ve yeni şeyler söyleyerek, fikri, düşünceleri hürleşir, özgürleşir…

Fikrin özgürleşmesi…Kendi düşüncelerini özgürce paylaşabilmek, herhangi bir dogmaya bağlamadan, akıl süzgecinden geçirerek, fikrin özgürleşmesi…

Aklın özgürleşmesi, İNSAN olma yolcuğunda cesurca yol almanın birinci koşulu gibi. Ve akıl daha ilkokul yıllarında hatta daha öncelerinden başlayarak alınan eğitimin içeriğine bağlı olarak ya özgürleşir ya da tutsaklığı öğrenir.

İrfanı Hür nesiller üzerine düşünüyorum biraz.  İrfan kelimesinin anlamını araştırıyorum.  anlama, sezme, gerçeğe ulaştıracak güçlü seziş diyor Türk Dil Kurumu. ‘İlim irfan sahibi’ tanımı aklıma takılıyor ve düşünüyorum. Düşünceler özgürleşecek ya da özgürce düşünecek, arayış başlayacak, soru soracak, kendini, varoluşu, bilimi, yeni bir buluş sürecini, evreni, yaradanı, herşeye olabilir bu arayış ve bu arayışta bu yolda sezebilme yeteneği ışık olacaktır yolcuya cümlesi dökülüyor zihnimden.

Vicdanı HÜR nesiller ; işte son nokta! Vicdanın hürleşmesi; akıl ve gönülün çalışması, içsel adalet terazisinin hassas tartması… İNSAN olma yolunda doğruyu ve yalnışı söyleyen içsel tartı… Vicdanın gelişmesi, açılması, insanın gelişmesi insan olması demek! Vicdan gelişir mi diye bir soru geliyor, doğuştan mıdır, sonradan mı?

Her canlı; akıl, irfan, vicdan tohumları içinde doğar bence, ailesinden, okuldan aldıklarıyla, gördükleriyle, bu tohumlar filizlenir, yeşerir ağaç olur ya da tam tersi…

Ağaç yaşken eğilir! Atatürk bundan olsa gerek öğretmenlere, eğitime bu kadar önem vermiş, sorumluluk yüklemiş. Ondandır ki İNSAN yetiştirme görevini onlara vermiş.

Vatan sevgisini, insan sevgisini damarlarında hisseden bir öğretmen için ne güzel bir görevdir bu ve bunun çok güzel örneklerini de, genç Cumhuriyet ilk yılları itibariyle Türkiye de ve dünyada iz bırakan pek çok İNSAN yetiştirerek göstermiştir.

Eğitimim sistemimizle ilgili pek çok eleştiri yapsak da olması gerekenin bu olmadığını, ATATÜRK ün istediği gibi İNSAN yetiştirmek odaklı olması gerektiğini söylesek de, Prof.Dr. Aziz Sancar gibi büyük İNSAN’ları yetiştiren de bu sistemdeki değerli öğretmenlerdir.

Hayalim; fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir eğitim modeliyle yetişen çocukların, gençlerin, hem Türkiye de hem de dünyada insanlığa, doğaya katkı verecek çalışmalara imza atmaları, öncü olmalarıdır.

Vicdan sahibi, cumhuriyet ilkelerine bağlı, İNSAN ve sevgi odaklı öğretmenler, iyi ki varsınız. Atamızın vizyonunun gerçek olması dileğiyle yeni eğitim ve öğretim yılı hayırlı olsun.