penis

Vajinismus tedavi yöntemleri

Vajinismus tedavi yöntemleri 150 150 dolunay

Vajinismus, ülkemizde çok sık rastlanan ve çiftleri çaresiz bırakan bir problemdir. Peki, vajinismusun bilimsel tedavi yöntemleri nelerdir?

Vajinismus sorunu yaşayan çiftler tam birleşmeyi deneyecekleri an kadında kontrol dışı kasılmalar, bacağı kapatma davranışı, kalçasını kaçırma gibi istenmeyen ve girişe izin vermeyen davranışlar görülür. “Haydi deneyelim” dendiği anda ya da penis vajinaya yaklaştığında pelvik kaslar kontrol dışı kasılır ve cinsel girişe kişi izin veremez.

Vajinismus; vajen girişindeki kasların istek dışı kasılması ve hiçbir şekilde girişe izin vermemesi durumdur. Kadın çok acı çekeceğini, penisin büyük vajinanın çok küçük olduğuna inanır ve kasılmalarıda kontrol edemediği için vajinal girişi izin veremez. Tamamen psikolojik bir sorundur.

Nedenleri

Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, korkular ve abartılı düşünceler vajinismus sorunun kökeninde yatar. Vajinismusun nedenleri arasında;

  • Yanlış ve abartılı cinsel bilgiler,
  • Cinsel eğitimin yetersizliği,
  • Suçluluk, ayıp, günah duyguları,
  • Çocukluk ve genç kızlık döneminde yaşanan ruhsal ve bedensel cinsel travmalar, tacizler, baskıcı aile ortamı,
  • Cinsiyet ayrımcılığı yapılarak yetiştirilme,
  • İlk geceyle ilgili bilgisiz ve bilinçsiz olmak,
  • Penisin girişi anında “acı çekme”, “aşırı kanama”, “vajinanın parçalanması” korkuları ve gebe kalma korkuları yer almaktadır.

Tedavi yöntemi

Tedavide bilimsel bir yöntem olan cinsel terapi yöntemi kullanılır. Tedaviye çift birlikte katılır. Çünkü sorunu birlikte yaşıyorlardır, her ne kadar kadın kaynaklı görünse de erkek çözümün önemli parçasıdır.

Cinsel bilgilendirme

Vajinismusun yaşanmasının en temel nedeni yetersiz ve gerçek dışı cinsel bilgilerdir bu nedenle ilk olarak tüm yanlış bilgileri doğrularıyla yer değiştirmek tedavide 1. basamaktır. Kasılmanın nasıl olduğunu anlamak, vajina, penis anatomi ve fizyolojisini öğrenmek tedavinin temelidir.

Dokunma uygulaması

Çiftin gevşemesi, birbirinin bedenini sakince fark etmesi için verilen ve tedavi boyunca uzman tarafından teknikleri ayarlanarak kullanılan dokunma uygulamalarıdır. Çift birbirlerine sırayla uzun dokunmalar yaparlar bu dokunmalarda belli süre cinsel bölgeler, daha sonra cinsel bölgelerde dahil edilir ve çifte her ikisinin de hoşuna gidecek ve çok işe yarayan dokunma teknikleri cinsel terapist tarafından öğretilir. Cinsel birleşmeyi denemek tedavinin önemli bölümünde yasaktır.

Ayna ve parmak

Kadının vajinasına bakması, dokunması, cinselliği ile barışması için önemlidir. Bu nedenle ayna da vajinasına bakma ve dokunma uygulamaları verilir. Ve buna parmağının yavaşça ve ilk boğum daha sonra ikinci ve en sonda tamamının içeri yerleştirme uygulamaları ile devam edilir.

Bu şekilde kadın vajinanın içini, ne kadar geniş ve büyük olduğunu keşfeder. Bu uygulama tedaviye başlayan çoğu kadının hoşuna gitmeyen, dönem dönemde direnç gösterdiği uygulamadır. Tedavide önemli bir kırılım noktasıdır parmak uygulaması.
Aslında cinsel terapide kadın kendi gizli kalmış ya da bildiği ama çözemediği kaygılarla baş etmeyi öğrenerek, cinselliği ile tam olarak barışır. Parmağını yerleştirmek bile kadına özgüven kazandırır ve rahatladır. Tedavinin kadının bedenini keşfederek yürütülmesi cinsel farkındalık ve sonraki cinsel hayat için önemlidir.

İdrar uygulaması

İdrar yaparken pelvik kasları sıkmak bu şekilde idrarın çıkışını engellemek bir süre sıkmak ve bırakmak üzerine kurulu uygulamadır. Bir idrarı 4 e bölerek yapılmadır. Pelvik kasları bilerek ve farkındalıkla kasmaktır. Kontrolsüz kasılmaların bitmesi için önemli bir uygulamadır.

Nefes ve gevşeme egzersizleri

Tedavi boyunca uzman tarafından tarif edilecek nefes ve gevşeme çalışmaları tedaviye destek olacaktır.

Tedavi süresi

Tedavi 4-8 seans arası sürer. 4-8 seans diğer cinsel işlev bozukluklarına ya da diğer psikolojik sorunlara göre daha kısa bir süredir. Tedavide sadece ilişkiye girmezsiniz aynı zamanda cinsellikle ilgi doğru bilgileri edinir, korkunuzu yener, keyif almayı keşfeder ve eşinizle birbirinize destek olmaya dair bir deneyim yaşarsınız.

Hatırlatmak isteriz ki tedavi cinsel terapistle birlikte olur çünkü neyi nerede nasıl yapılacağının anlatılması, oluşabilecek duygusal dirençleri, çiftin arasındaki iletişimi çalışmak uzmanı gerektirir çift tek başlarına yapamaz.

Vajinismus nedir?

Vajinismus nedir? 150 150 dolunay

Vajen kaslarının kontrol dışı kasılması ve kadının cinsel birleşmeye izin verememesi durumuna vajinismus denir. Vajinismus sorunu yaşayan çiftlerde tam birleşmeyi deneyecekleri an kadında kontrol dışı kasılmalar, bacağı kapatma davranışı, kalçasını kaçırma gibi istenmeyen ve girişe izin vermeyen davranışlar görülür.

Vajinismus sorunu yaşayan çoğu kadın cinsellikten keyif alır, eşiyle ön sevişme sürecinde rahattır, orgazm olur. Ancak penis girişini denemeye çalıştıklarında kadın kasılır tüm cinsel isteği biter sanki bambaşka biri olur ve girişe izin veremez. Vajinismus sorununu yaşayan kadınların çoğu vajinalarına dokunamaz, bazıları bakamaz yani vajinayı yok sayar. Kendi cinsel organından bahsederken ‘o’ ya da ‘orası’ diye bahsederek vajinayı ötekileştirir.

Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, korkular ve abartılı düşünceler, cinsel eğitimin yetersizliği, suçluluk, ayıp, günah duyguları, ilk geceyle ilgili bilgisiz ve bilinçsiz olmak, penisin büyük vajianın küçük olduğuna dair gerçek dışı bilgiler, penisin girişi anında “acı çekme”, “aşırı kanama” olacağına dair korkular vajinismus sorunun kökeninde yatar.

Vajinismus, ülkemizde çok sık görülen ve çifti çaresiz bırakan bir cinsel işlev bozukluğudur. Özellikle kadın, hiçbir zaman bu sorunu aşamayacağını düşünür fakat eğer doğru terapi yöntemi uygulanır ise tedavisi en kolay olan cinsel işlev bozukluğu vajinismustur. Bunu yaşayan kadınlar buna pek inanmak istemezler ama gerçek budur, yeter ki çözmeye niyet etsinler.

Vajinismus bir erteleme sorunudur. Kişi kendini gün içinde cinsel birleşmeye hazırlar ve “Kesin bu akşam yapacağım” der ancak o an geldiğinde “Hayır, sonra yaparım, şimdi değil” derken bulur kendini ve bu şekilde günler, aylar ve hatta yıllar geçer.

Aslında doğru adreslere gelindiğinde çözülebilecek bir sorundur vajinismus. Fakat ne yazık ki vajinismus sorununu yaşayan çift doğru adresi buluncaya kadar çok acı deneyimler yaşayabilmektedir. Bekaret zarının alınması, vajen girişinin gerekmediği durumlarda dahi genişletilmesi, kas gevşetici giderici krem ya da ilaçlar, 1-2 seans da çözüm vaatleri, maddi sömürü…Tüm bunlar bilim adına yapılan ama bilimle hiç alakası olmayan ve en acısı tedavi sürecinde hiçbir yardımı olmadığı gibi tersine zararı olabilen ve insanların uzmanlara inancını azaltan uygulamalardır.

Vajinismus sorunu yaşayan çiftlerde genellikle eşler arasında iyi iletişim, uyum ve saygı gözlemlenir. Sevgileri tamdır, çoğunlukla cinsellikten keyif alırlar sadece birleşmeyi gerçekleştiremezler. Bence vajinismus problemi yaşayan çiftler, cinsel birleşmeyi gerçekleştirebilen ama sevginin saygının azaldığı, cinsel keyfin tek taraflı yaşandığı ya da rollerin yapıldığı ilişkilere göre çok daha mutlu ve şanslı çiftlerdir.

Eşler arasında şiddet, sevgi, uyum, iletişim, anlayış sorunları varsa vajinismusun tedavisi zorlaşır.

Birbirini seven ve yardım eden çiftler her sorunun üstesinden gelecekleri gibi vajinismusunun da üstesinden gelirler. Sizin sevginiz ve inancınız sorunun çözülmesinde çok önemlidir.

Vajinismus soruları

Vajinismus soruları 150 150 dolunay

Vajinismusun neden psikolojik olduğunu anlamıyorum, vajinayla ilgili bir sorunun neden jinekologlar tedavi edemiyor?

Vajinismus, vajen girişindeki kasların istem dışı kasılması ve kadının hiçbir şekilde girişe izin verememesi durumudur. Kadın, vajendeki kasılmalar üzerinde kontrol sağlayamaz bu nedenle psikolojik bir durumdur. Yani kontrol dışı/bilinç dışı bir davranışa sahiptir ve bu davranışı yeni bir davranışla yer değiştirmek gerekir. Kaslarını kontrol ederek, rahat bırakabilmek… Bunu yapabilmek aslında kişinin kendi duvarlarını yıkması, kendi cinselliği ile barışması, vajinasını fark ederek kabul etmesi de demektir. Vajinismus; penise dair bir korkudur, cinsel ilişkiye girme korkusu yani fobidir. Fobilerin kalıcı çözümleri için psikoloji alt yapısı olan ve cinsel terapi deneyimi olan uzmanlara başvurmak gerekir. Jinekologlar vajinanın, rahimin, yumurtalıkların organik ve fizyolojik, cerrahi süreçlerinde uzmandırlar ancak vajinismus psikolojik bir sorundur. Jinekologların bu tip durumlarda tıp etiğine uygun davranmaları hasta mağduriyetini önlemek için çok ama çok önemlidir.

Jinekolog tedavi ederse ne olur?

Tedavi sadece vajinaya penisin girmesi demek değildir. Penisin vajinaya rahatça girmesi, kadının kendi bedeniyle barışması, keyif süreçlerini fark etmesi ve cinsel birleşmeyle bunu deneyimlemesidir. Yani tedavi hem fiziksel hem de ruhsal süreçleri kapsamalıdır. Kadın doğum masasında yapılan tedavilerde ruhsal bölüm ve bazen fiziksel taraf da eksik kalır. (kasılmalar tam bitmez, ağrı hissedilir, kadının dirençleri devam eder, kadın rahat vajinal muayene olamaz vb.) Cinselliğin bir ömür boyu süreceği düşünüldüğünde bence en önemli bölümü orasıdır. Sözün özü ruh ve beden sağlığını bütünleyen bir tedavi gerçek tedavidir. Bu da cinsel terapidir.

Vajinismus tedavisi yani cinsel terapide ne yapılır? Ne kadar sürer?

Cinsel terapi seansları çiftle birlikte yapılır. Cinsellik, cinsel anatomi ve fizyoloji bilgisi, kontrolsüz kasılmaların nasıl olduğu, cinsel mitler, vajinismus tedavi teknikleri, ev uygulamaları, cinsel yaşamda duyuların ve iletişimin önemi, vajinismus sorunu yaşayan kadınların ve erkeklerin yanlış inançları, zihni olumluya programlamanın önemi gibi konular çalışılır. Terapi de bilişsel ve davranışçı teknikler kullanılır. Kadının tüm kaçınmaları ve korkularıyla ilgili çalışılır. Aslında cinsel terapide kadın kendi gizli kalmış ya da bildiği ama çözemediği kaygılarla baş etmeyi öğrenerek, cinselliği ile tam olarak barışır.

Tedavi 4-8 seans arası sürer. 4-8 seans diğer cinsel işlev bozukluklarına ya da diğer psikolojik sorunlara göre daha kısa bir süredir. Tedavide sadece ilişkiye girmezsiniz aynı zamanda cinsellikle ilgi doğru bilgileri edinir, korkunuzu yener, keyif almayı keşfeder ve eşinizle birbirinize destek olmaya dair bir deneyim yaşarsınız.

Eşimin tedaviye gelmesi neden şart? Bu benim sorunum ve ben çözmeliyim.

Bu soru çok sık karşılaştığımız bir sorudur. Cevabımız ise çok nettir: Cinsel ilişki terapisi mutlaka eşle yapılır. Evrensel ve bilimsel bir kural. Tedavide her iki bireyin de görüş, bilgi ve deneyimlerine ihtiyacımız var. Tedavide pek çok uygulama eşle birlikte çalışılıyor ve cinsel ilişkiye eşinizle gireceksiniz. Ayrıca birbirine destek olan bir çift bizim en güçlü tarafımız.

Cinsel terapide parmak uygulaması var mı? Varsa ben yokum, onu yapmadan çözelim!

Cinsel terapi pek çok bilimsel bilginin ve uygulamanın olduğu bir tedavi programıdır. Evet parmak uygulaması var ama sadece o yok! Cinsel terapiyi hiç bilmeyen ve vajinismus sorunu yaşayan bir kadın sadece parmak uygulamasını duyarsa tedirgin olmakta haklı. Bununla birlikte parmak uygulaması bedene dokunmak, tanımak ve barışmak için yapılan uygulamaların sadece bir tanesi. Bedenimle barışmasam da olur ilişkiye gireyim yeter mantığıyla bakarsak çok şey kaybederiz. Çünkü cinsellik karşılıklı keyif alındığında güzel ve yaşanası bir süreç, diğer türlü eziyet haline gelebilir. Ayrıca eksik yapılan tedavilerde (cinsel terapi tam olarak yapılmamışsa) ne yazık ki ilişkiye girilmiş olsa bile cinsel ilişki esnasında ağrı ya da keyif alamama çok karşılaşılan bir durum.

3 ay önce evlendim ve hala cinsel ilişkiye izin vermiyorum galiba vajinismusum. Üniversite mezunuyum, rahat bir ailem var, bunun başıma geldiğine inanamıyorum. Anlam veremiyorum bir türlü, nedeni ne olabilir?

Vajinismus, üniversite mezunlarında ilkokul ve lise mezunlarına kıyasla daha sık gördüğümüz bir cinsel işlev bozukluğu. Tıp fakülteleri de dahil üniversitelerin eğitim programında cinsel eğitim yok. Rahat bir ailede büyüseniz bile, aile ortamında tam ve doğru bir cinsel eğitim çoğunlukla mümkün olamıyor.

Sözsüz toplumsal kurallarımız var. ‘Kızım ben sana güveniyorum, kızım kendini koru, erkeklere dikkat et..vb’. Bu kurallar bilinçaltına çocukken ya da ergenlik döneminde yerleşiyor. Çoğu zaman fark etmiyoruz bile… Vajinismusun kökeninde cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, korkular, abartılı ve gerçek dışı düşünceler yatıyor.

Vajinismus sorununu yaşayan kadın vajeni çok küçük ve dar, penisi ise vajene giremeyecek kadar büyük olarak algılıyor. Bu nedenle de yaşayacağı cinsel ilişkide çok acı çekeceğini ve kan kaybedeceğine inanıyor. Çok ender olarak kadınlar ben aslında hiç korkmuyorum ama yapamıyorum der.

Gittiğim jinekolog ‘vajinan dar, genişletelim, kızlık zarını da alalım sorun çözülür’ dedi ama çözülmedi. Kime güveneceğimi şaşırdım. Hiç bir uzmana güvenim kalmadı.

Aslında doğru adreslere gelindiğinde çözülebilecek bir sorundur vajinismus. Fakat ne yazık ki, vajinismus sorununu yaşayan çift doğru adresi bulununcaya kadar kötü deneyimler yaşayabilmektedir. Bekaret zarının alınması, vajen girişinin gerekmediği durumlarda dahi genişletilmesi, sadece hipnoz, alkol, krem ya da ilaçlar… Tek seans da çözeriz vaatleri ya da muayene masasında yapılan trajik uygulamalar vb… Tüm bu uygulamalar bilim adına yapılan ama bilimle hiç alakası olmayan, tıp etiğine hiç uymayan ve en kötüsü tedavi sürecinde hiçbir yardımı olmadığı gibi, tersine zararı olan uygulamalardır.

Bunlardan sonuç alamayan çiftin umutsuzluğu daha çok artar. Uzmana ve kendine güveni sarsılır.

Lütfen uzmanı ve tedavi koşullarını araştırın.  Araştırma kriterlerinizde şunlar olsun:

  • Uzman, psikolojik danışman, psikolog ya da psikiyatr olmalı ya da doktor bile olsa cinsel terapi ve psikoloji eğitimleri olmalı.
  • Cinsel terapiyle ilgili eğitimler almış olmalı.
  • Hipnoz gibi uygulamalarda uzmanın eğitimini nerelerden aldığına ve psikoloji temeli olup olmadığına dikkat edin.
  • Tek seans da kesin çözüm, garantili çözüm ya da asla parmak uygulaması yaptırmıyoruz gibi bilimden uzak hin pazarlamacı zihniyetine dikkat edin. İnsan ruh sağlığının pazarlığı ya da garantisi olmaz!
  • Vajinismus tedavi ücretleri çok makuldür ve seans ücretleri diğer psikolojik sorunların tedavisinde ne ise odur. Yani fahiş ücretleri sorgulayın. ‘Vajinismus çok özel bir konu bu fiyata çözülür bu nedenle bu ücreti istiyoruz’ gibi palavralara inanmayın!
  • Cinsel terapi, mahremiyete önem verir. Cinsel ilişkinin çiftin özelinde yaşanması bilime yakışanıdır. Diğer türlü tüm uygulamalar etik dışıdır. Travmatize edicidir.

6 yıllık evliyim ve vajinismus sorunum var. Çevremdeki herkes çocuk soruyor ben de bir an önce anne olmak istiyorum. Tüp bebekle çocuk sahibi olsak sonra tedavi olsam diyorum ama tüp bebek tedavisinde de işlemlerinden korkuyorum. Aklım karışık ne yapmalıyım?

Anne olmak isteğinize saygı duyuyorum, bununla birlikte tüp bebekle ilgili ve vajinismusun tedavisini olmazsanız ne olurla ilgili bilmeniz gereken şeyler var:

  • Cinsel ilişki olmadığında çocuk sahibi olmak güçleşiyor, yani “infertilite” nedeni oluyor.
  • İnfertilite tedavisi gerek aşılama olsun gerekse tüp bebek tedavisi olsun zor süreçlerdir ve gebe kalmak hemen olamayabiliyor. Emek ve para gerektiriyor ve o emeği vajinismus tedavisine vermek daha akıllıca, daha kolay ayrıca daha ekonomik hem de doğal yoldan çocuğunuzun olma ihtimali yüksek.
  • Vajinismusa bağlı infertilitenin tedavisi, anestezi altında “aşılama” ya da “tüp bebek” değildir. Vajinismusa bağlı infertilitenin tedavisi, vajinismusun tedavi edilmesi ve çifti doğal cinsel ilişki de bebeğe yönlendirmektir.
  • Vajinismus tedavisi 4-8 seans arasında sürer. Tüp bebekle çocuk sahibi olmak ise bazen aylarca bazen yıllarca sürer.
  • Bir başka sorun da kadınların düzenli olarak normal jinekolojik muayenelerinin yapılmaması ve smearlerinin alınmaması ve olası sağlık sorunlarıyla ilgili geç kalınabilmesidir.
  • Vajinismus tedavisi doğru tedaviye ulaştığınızda gerçekten kolaydır. Size zor gibi gelir ama inanın ki kısa sürede çözülür.

Büyüklük konusu her dönemin problemi

Büyüklük konusu her dönemin problemi 150 150 dolunay

Son yirmi yıldır dönem dönem İlköğretim okullarında ve liselerde ‘Üreme sağlığı cinsel sağlık’ konularında bilgilendirme çalışmaları ve eğitimler vermekteyim. Eğitime katılan öğrencilerin yaş aralığı 12-17. Eğitimleri kız ve erkek öğrenciler karışık olarak, eğitim materyalleri kullarak ve eğitimden sonra soru cevap yaparak anlatırım.

20 yıl içinde pek çok şey değişti: En başta yaşım değişti, bekardım evlendim, psikolojik danışmanlık deneyimim arttı, eğitimcilik kanıma iyice işledi, ülkede yönetimler değişti, eğitim verdiğim ilk gençler çoktan evlendi, çocukları oldu, bilgiye ulaşmak internet sayesinde çok kolaylaştı, kimler geldi kimler geçti…

Pek çok şey değişti de ne yazık ki öğrencilerin sordukları sorular hemen hemen hiç değişmedi!

Çocuk nasıl olur?

Öpüşmekle gebe kalınır mı?

Erkekler de adet görür mü?

Bakireyken gebe kalınır mı?

Mastürbasyon nedir?

İlişki yaşı kaç olmalı?

Adet döneminde duş alınır mı?

İç çamaşırlarımız varken çamaşırın üzerine boşalırsak gebe kalınır mı?

Ve en çok sorulan sorulardan biri: Büyüklüğü ne kadar olmalı, penis boyu kaç cm normal?

Erkek ergenlerin en çok merak ettikleri şey penis boyu ,kız ergenlerin ise bakireyken hamile kalınır mı?

Kızlara bakireyken de gebe kalınabileceğini bilimsel olarak anlattığınızda akıllarına yatıyor, anlıyorlar ama erkekler ne derseniz deyin nasıl anlatırsanız anlatın büyüklük mevzusunu kafalarında çok büyütüyorlar! 30 yaşına da gelseler ‘aslında boyu değil işlevi önemli’ de deseler yine de boy önemli!

Bildiklerinizin çoğu hurafe

Yukardaki sorular 20-25 yaş üstüne saçma gelebilir ancak hatırlayın 12-13 yaşlarınızda sizler de aynı soruların cevaplarını merak ediyor ve kaygılanıyordunuz muhtemelen. Yaşlar büyüdükçe bilgi ediniliyor ama çoğu yalnış! 30 yaşına da gelseniz cinsellikle ilgili, bedeninizle ilgili bildiğiniz bilgilerin çoğu hurafe!

Çocuk merak ettiği her şeyi sorabilmeli

Aslında cinsel eğitim ailede başlamalı, çocuklara kendi bedenlerini sevdirmek, olduğu gibi kabul ettirmek, kendilerine güvenen bireyler yetiştirmenin olmazsa olmazı. Merak ettiği her şeyi anneye babaya sorabilmeli çocuk ve yaşına uygun cevaplar alabilmeli, vajinayı da, penisi de diğer organları gibi normalleştirebilmeli, bedenin mahrem bölgelerini bilmeli ve koruyabilmeli. Bunu öğrenmek ise ailede başlayan okulda devam eden bir eğitim süreci.

Bizim ülkemizde olan ise biraz garip… Cinsel bilgilendirme ailede başlasa bile okulda devamı gelmiyor, okulda bazen bilgilendirme olsa bile ailede ters karşılanıyor.

20 yılldır devam ettiğim okullardaki cinsel eğitim/bilgilendirme serüvenimizin sonucunda belki binlerce gence ulaşmışızdır. Evet bu güzel ve yararlı ve kendi adıma mutluluk verici ancak yetmez! Binlerce gence ulaşarak bilgilendirme yapmış olsak da yine de bu işi yapması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Okullara müfredata ‘cinsel eğitim’ yerleşmediği ve etkin olarak verilmediği sürece, denizde damla olarak kalır bizim çabalarımız.

Gün gelirde bir okul eğitiminde ‘Büyüklüğü önemli mi, ne olmalı?’ gibi sorular yerine ‘HIV/AIDS’in yayılmasını nasıl önleyebiliriz? Kız arkadaşımın hazır olmasını beklemek istiyorum, bana neler önerirsiniz?…vb’ soruları duyarım, işte o zaman yaptığımız işle tam gurur duyarım.

O günlere özlemle…

Vajinismusu öğrenerek aşın!

Vajinismusu öğrenerek aşın! 150 150 dolunay

Bu hafta ülkemizde çok sık rastlanan, çiftleri çaresizmiş gibi hissettiren ve çözüm yollarını denerken mağdur edebilen vajinismusla ilgili sık sorulan sorularından bazılarını ve cevaplarını paylaşmak istiyorum.

3 ay önce evlendim ve hala cinsel ilişkiye izin vermiyorum, galiba vajinismusum. Üniversite mezunuyum, rahat bir ailem var, bunun başıma geldiğine inanamıyorum. Anlam veremiyorum bir türlü, nedeni ne olabilir?

Vajinismus üniversite mezunlarında ilkokul ve lise mezunlarına kıyasla daha sık gördüğümüz bir cinsel işlev bozukluğu. Tıp fakülteleri de dahil üniversitelerin eğitim programında cinsel eğitim yok. Rahat bir ailede büyüseniz bile aile ortamında tam ve doğru bir cinsel eğitim çoğunlukla mümkün olamıyor.

Sözsüz toplumsal kurallarımız var. ‘Kızım ben sana güveniyorum, kızım kendini koru, erkeklere dikkat et..vb’. Bu kurallar bilinçaltına çocukken ya da ergenlik döneminde yerleşiyor. Çoğu zaman fark etmiyoruz bile… Vajinismusun kökeninde cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, korkular, abartılı ve gerçek dışı düşünceler yatıyor.

Vajinismus sorununu yaşayan kadın vajeni çok küçük ve dar, penisi ise vajene giremeyecek kadar büyük olarak algılıyor. Bu nedenle de yaşayacağı cinsel ilişkide çok acı çekeceğini ve kan kaybedeceğine inanıyor. Çok ender olarak kadınlar ben aslında hiç korkmuyorum ama yapamıyorum der.

Vajinismusun neden psikolojik olduğunu anlamıyorum, vajinayla ilgili bir sorunun neden jinekologlar tedavi edemiyor?

Vajinismus, vajen girişindeki kasların istem dışı kasılması ve kadının hiçbir şekilde girişe izin verememesi durumudur. Kadın, vajendeki kasılmalar üzerinde kontrol sağlayamaz, bu nedenle psikolojik bir durumdur. Yani kontrol dışı/bilinç dışı bir davranışa sahiptir ve bu davranışı yeni bir davranışla yer değiştirmek gerekir: Kaslarını kontrol ederek, rahat bırakabilmek….Bunu yapabilmek aslında kişinin kendi duvarlarını yıkması, kendi cinselliği ile barışması, vajinasını fark ederek kabul etmesi de demektir. Vajinismus; penise dair bir korkudur, cinsel ilişkiye girme korkusu yani fobidir. Fobilerin kalıcı çözümleri için psikoloji alt yapısı olan ve cinsel terapi deneyimi olan uzmanlara başvurmak gerekir. Jinekologlar vajinanın, rahimin, yumurtalıkların organik ve fizyolojik, cerrahi süreçlerinde uzmandırlar ancak vajinismus psikolojik bir sorundur. Jinekologların bu tip durumlarda tıp etiğine uygun davranmaları hasta mağduriyetini önlemek için çok ama çok önemlidir.

Vajinismus tedavisi nasıldır yani cinsel terapide ne yapılır ? Ne kadar sürer?

Cinsel terapi seansları çiftle birlikte yapılır. Cinsellik, cinsel anatomi ve fizyoloji bilgisi, kontrolsüz kasılmaların nasıl olduğu, cinsel mitler, vajinismus tedavi teknikleri, ev uygulamaları, cinsel yaşamda duyuların ve iletişimin önemi, vajinismus sorunu yaşayan kadınların ve erkeklerin yanlış inançları, zihni olumluya programlamanın önemi gibi konular çalışılır. Terapide bilişsel ve davranışçı teknikler kullanılır. Kadının tüm kaçınmaları ve korkularıyla ilgili çalışılır. Aslında cinsel terapide kadın kendi gizli kalmış ya da bildiği ama çözemediği kaygılarla baş etmeyi öğrenerek, cinselliği ile tam olarak barışır.

Tedavi 4-8 seans arası sürer. 4-8 seans diğer cinsel işlev bozukluklarına ya da diğer psikolojik sorunlara göre daha kısa bir süredir. Tedavide sadece ilişkiye girmezsiniz aynı zamanda cinsellikle ilgi doğru bilgileri edinir, korkunuzu yener, keyif almayı keşfeder ve eşinizle birbirinize destek olmaya dair bir deneyim yaşarsınız.

Eşimin tedaviye gelmesi neden şart? Bu benim sorunum ve ben çözmeliyim.

Bu soru çok sık karşılaştığımız bir sorudur. Cevabımız ise çok nettir: Cinsel ilişki terapisi mutlaka eşle yapılır. Evrensel bilimsel kural. Tedavide ikinizin de görüş, bilgi ve deneyimlerine ihtiyacımız var. Tedavide pek çok uygulama eşle birlikte çalışılıyor ve cinsel ilişkiye eşinizle gireceksiniz. Ayrıca birbirine destek olan bir çift bizim en güçlü tarafımız.

Gittiğim jinekolog ‘vajinan dar, genişletelim, kızlık zarını da alalım sorun çözülür’ dedi ama çözülmedi. Kime güveneceğimi şaşırdım. Hiç bir uzmana güvenim kalmadı.

Aslında doğru adreslere gelindiğinde çözülebilecek bir sorundur vajinismus. Fakat ne yazık ki, vajinismus sorununu yaşayan çift doğru adresi bulununcaya kadar kötü deneyimler yaşayabilmektedir. Bekaret zarının alınması, vajen girişinin gerekmediği durumlarda dahi genişletilmesi, sadece hipnoz, alkol, krem ya da ilaçlar….Tek seans da çözeriz vaatleri ya da muayene masasında yapılan trajik uygulamalar vb… Tüm bu uygulamalar bilim adına yapılan ama bilimle hiç alakası olmayan, tıp etiğine hiç uymayan ve en kötüsü tedavi sürecinde hiçbir yardımı olmadığı gibi, tersine zararı olan uygulamalardır.

Bunlardan sonuç alamayan çiftin umutsuzluğu daha çok artar. Uzmana ve kendine güveni sarsılır.

Lütfen uzmanı ve tedavi koşullarını araştırın,

Araştırma kriterlerinizde şunlar olsun:

  • Uzman, psikolojik danışman, psikolog ya da psikiyatr olmalı ya da doktor bile olsa cinsel terapi ve psikoloji eğitimleri olmalı.
  • Cinsel terapiyle ilgili eğitimler almış olmalı.
  • Hipnoz gibi uygulamalarda uzmanın eğitimini nerelerden aldığına ve psikoloji temeli olup olmadığına dikkat edin.
  • Tek seansta kesin çözüm , garantili çözüm ya da asla parmak uygulaması yaptırmıyoruz gibi bilimden uzak hin pazarlamacı zihniyetine dikkat edin. İnsan ruh sağlığının pazarlığı ya da garantisi olmaz!
  • Vajinismus tedavi ücretleri çok makuldür ve seans ücretleri diğer psikolojik sorunların tedavisinde ne ise odur. Yani fahiş ücretleri sorgulayın. ‘Vajinismus çok özel bir konu bu fiyata çözülür bu nedenle bu ücreti istiyoruz’ gibi palavralara inanmayın!
  • Cinsel terapi mahremiyete önem verir. Cinsel ilişkinin çiftin özelinde yaşanması bilime yakışanıdır. Diğer türlü tüm uygulamalar etik dışıdır. Travmatize edicidir.

Tedaviyi destekleyen en önemli faktörler nelerdir?

Tedavide en önemli faktör birbirine destek olan, birbirini seven ve çözüme inanan çiftin varlığıdır. Bunun ötesinde tabiî ki bu konuda deneyimli bir cinsel terapist, vajinismus tedavisinde kullanılan bilimsel yöntemler, tedavinin en güçlü unsurlarındandır.

6 yıllık evliyim ve vajinismus sorunum var. Çevremdeki herkes çocuk soruyor ben de biran önce anne olmak istiyorum. Tüp bebekle çocuk sahibi olsak sonra tedavi olsam diyorum ama tüp bebek tedavisinde de işlemlerinden korkuyorum. Aklım karışık ne yapmalıyım?

Anne olmak isteğinize saygı duyuyorum, bununla birlikte tüp bebekle ilgili ve vajinismusun tedavisini olmazsanız ne olurla ilgili bilmeniz gereken şeyler var:

  • Cinsel ilişki olmadığında çocuk sahibi olmak güçleşiyor, yani “infertilite” nedeni oluyor.
  • İnfertilite tedavisi gerek aşılama olsun gerekse tüp bebek tedavisi olsun zor süreçlerdir ve gebe kalmak hemen olamayabiliyor. Emek ve para gerektiriyor ve o emeği vajinismus tedavisine vermek daha akıllıca, daha kolay ayrıca daha ekonomik hem de doğal yoldan çocuğunuzun olma ihtimali yüksek.
  • Vajinismusa bağlı infertilitenin tedavisi, anestezi altında “aşılama” ya da “tüp bebek” değildir. Vajinismusa bağlı infertilitenin tedavisi, vajinismusun tedavi edilmesi ve çifti doğal cinsel ilişkide bebeğe yönlendirmektir.
  • Vajinismus tedavisi 4-8 seans arasında sürer. Tüp bebekle çocuk sahibi olmak ise aylarca, bazen yıllarca sürer.
  • Bir başka sorun da kadınların düzenli olarak normal jinekolojik muayenelerinin yapılmaması ve smearlerinin alınmaması ve olası sağlık sorunlarıyla ilgili geç kalınabilmesidir.
  • Vajinismus tedavisi doğru tedaviye ulaştığınızda gerçekten kolaydır. Size zor gibi gelir ama inanın ki kısa sürede çözülür.

 

Vajinismus

Vajinismus 150 150 dolunay

“Nasıl olur da bir kadın ilişkiye giremez hocam aklım almıyor, nasıl olur da eşine izin veremez bunu anlamıyorum, çok saçma!”

“Çok iyi bir iş kadınıyım, mesleğimde başarılıyım, ama iş cinselliğe gelince, kitleniyorum sanki, ilişkiye izin veremiyorum, kendime çok kızıyorum çok…”

“Vajinismus olduğumuzu anladığımızda eşim “Takma çözülür, biraz bekleyelim hallolur kendiliğinden” dedi. Hep hoşgörülü davrandı bana, ben neden yapamıyorum bir türlü bu işi?”

Kadın, kadın olduğunu nasıl anlar? Kadın olmak tam olarak nedir? Cinsel ilişkiye girememiş kadın neden kendini eksik hisseder? İlişkiye girebilen kadınlar daha mı üstündür? Bu üstünlüğü hangi araç-gereç ölçer? Bir kadının en önemli görevi eşini yatakta mutlu etmektir. Aksi bile düşünülemez… Uff ne saçma oldu değil mi?

Bize saçma gelen pek çok duygu ve düşünce vajinismus olan kadının aklından geçer hatta daha ağırları da geçer ama onları yazamayacağım.

Danışan: Üniversite mezunuyum, pek çok konuda bilgim var ama ne oluyor da o anda kasıyorum ve kendimi kontrol edemiyorum, Tanrım çıldıracağım.

Ben: Kendinizi lütfen suçlamayın, üniversitelerde cinsellik eğitimi yok ki! Vajinismus, en çok üniversite mezunlarında görülmekte, kırsalda, köyde daha az yaşanmaktadır. Bence bunun nedeni, ülkemizin çoğu köyünde cinsellik çok doğal olarak algılanır, hayatın içindedir, çeşme başlarında, tarlada, komşuların arasında konuşulur, garip ama bence köyde tabu daha az. Şehirde ise kurallar, sınırlar, yasaklar, korkular çok daha fazla. Genç kızlara çoğu zaman ailelerin söylediği şey “Kızım sana güveniyoruz, sen kendini korursun!” oluyor. Ve hepimiz yani tüm kadınlar bu sihirli ve hipnotik cümlenin altındaki anlamı biliyoruz!

Çoğumuz biliyoruz belki ama tekrar etmekte yarar var. Vajinismus; vajen girişindeki kasların istek dışı kasılması ve hiçbir şekilde penisin girişine izin vermemesi durumdur. Kadın, kasılmalar üzerinde hiçbir şekilde kontrol sağlayamadığını ve istese bile bacaklarını açamadığını düşünmektedir. Tamamen psikolojik bir sorundur.

Nedenleri:

Cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, korkular ve abartılı düşünceler vajinismus sorunun kökeninde yatar. Vajinismusun nedenleri arasında;

– Yanlış ve abartılı cinsel bilgiler,

– Cinsel eğitimin yetersizliği,

– Suçluluk, ayıp, günah duyguları,

– Çocukluk ve genç kızlık döneminde yaşanan ruhsal ve bedensel cinsel travmalar, tacizler, baskıcı aile ortamı,

– Cinsiyet ayrımcılığı yapılarak yetiştirilme, ilk geceyle ilgili bilgisiz ve bilinçsiz olmak,

– Penisin girişi anında “acı çekme”, “aşırı kanama”, “vajinanın parçalanması” korkuları ve gebe kalma korkuları yer almaktadır.

Tedavisinde bilimselliği kanıtlanmış ve tüm dünyada etkin olan cinsel terapi kullanılır. Jinekolojik muayene şartı yoktur. Mahremiyete önem verilir.

Çift tedaviye birlikte katılır. Kadının cinselliğiyle, kendiyle barışması sağlanır. Yanlış tüm bilgiler, doğrularıyla yer değiştirir ve basamak basamak ilerlenir ve ortalama 4-8 seans arasında süreç tamamlanır.

Eşlerin uyumu da tedavinin başarısı üzerinde oldukça önemlidir. Birbirine destek olan çift her sorunu aştığı gibi vajinismus sorununuda aşar!

Sevgiyle…

Anne Ben Nasıl Oldum?

Anne Ben Nasıl Oldum? 150 150 dolunay

Cinsellikle ilgili konular anne- babaların çocuklarıyla konuşmaya en çok çekindikleri konuların başında gelir.
Kendimizle, eşimizle bile konuşmaktan çekindiğimiz, yok saydığımız konuları henüz 3 yaşındaki 5 yaşındaki çocuğumuza anlatmak iyice zorlaşır. Çekinir kızarırız, sesimiz titrer, konu değiştiririz, “Git babana(annene) sor” deriz, kaçarız, atarız başımızdan.
Peki ne yapmalı, nasıl başlamalı çocuğumuzla cinsel konularda konuşmaya?
İlk önce şunu bilmeliyiz; çocuklar cinselliği keşfetmek için, büyükler keyif almak, haz duymak için yaşarlar.
Bunu neden mi belirttim?
Çocuklar cinsel organlarıyla ilgi sorular sorduklarında ve cinsel bölgelerine dokunduklarında “Ayıp, çek elini” demenize, utanmanıza gerek yok. Onlar “ayıp” bilmezler ama böyle böyle ne yazık ki öğrenirler.
Çocukluğun ilk yılları ilk kayıtların yapıldığı ve kimliğin temellerinin oluşturduğu yıllardır. Çocuklara, iyi, kötü, kaka, ayıp, günah dediğimiz tüm durumlar onların cinsellikle ilgili duygularını ve davranışlarını eşleştirmelerine neden olabilir.
Cinsel eğitim, çocuk ilk cinsel soruyu sorduğunda başlar. “Anne bu ne?”, “Babam-annem çişini nasıl yapıyor?”, “Ben karnına nasıl girdim, nasıl yemek yedim orada?” gibi…
Çocuğunuz size soru sorduğunda doğal bir şekilde, soruyu onun anlayacağı şekilde, basit, yalın ve tamamen bilimsel bir şekilde cevaplamalısınız.
Örneğin; kendi cinsel organının adını sorduğunda, vajina, penis demek, çocuğun cinsel gelişimi için önemlidir. Bunu doğal bir ses tonu ve yüz ifadesiyle söylerseniz, çocuğunuz cinselliği doğallaştıracak ve dengeli yaşayacaktır. Cinsel organları lakaplarla, kısaltmalarla ifade etmek, çocuğun bilinçaltında “bu normal ve doğal değil, ayıp” kavramlarını yerleştirir.
Çocuklar ilk soruyu sorarlar ve beklerler, eğer doyurucu bir cevap almışlarsa ikinci soruyu sorarlar, sonra üçüncüyü…Eğer soruya kaçamak cevaplar verdiyseniz ya da vermediyseniz belki ikinci şansı da verirler ama ondan sonra soru sormayı bırakırlar. Daha doğrusu size sormayı bırakırlar!
Her çocuk cinselliği merak eder, keşfetmek ister. Çocuklar bunun için ilk olarak anne-babalarına sormayı tercih ederler. Anne- babalar sabırla ve rahat bir şekilde sorulara cevap verirse onlardan öğrenmeye devam ederler, diğer türlü ise meraklarını giderecek, öğrenecek bir kanal mutlaka bulurlar.
Çocuklar soru sorduğunda “Bana merak ettiklerini sorabilirsin, ne zaman istersen sor” demeniz, kapılarınızı açmanız anlamına gelir. Çocuklar o kapıdan girerler çünkü onlar için bu çok doğal bir konu, siz de doğal davranırsanız onu kazanır ve korursunuz. Çocukları cinsel istismardan korumak, ‘hayır’ demeyi öğretebilmek için onlarla iletişimi koruyun.Çocuklarıyla konuşan, onları dinleyen anne babalar kendilerini dinletebilirler!
Çocuğunuzla cinselliği konuşmak ondaki cinsel duyguları arttırmaz ya da onu sapık yapmaz, tam tersine onu istismardan korur.
Onlara mahremiyeti de öğretmek anne babaların görev ve sorumluluk alanındadır. Kendi bedenini tanıyan, bilen ve seven bir çocuk, “HAYIR” diyebilir. Eğer çocuğunuzun kendini korumasını istiyorsanız koruyacağı organları, neden ve nasıl koruyacaklarını, “iyi ve kötü dokunuşu tanımayı onlara öğretmelisiniz.
Tüm bunları nasıl yapacağınızı öğrenmek için, kitaplardan ve uzmanlardan destek alabilirsiniz.

Çocuklarımızın mutlu ve sağlıklı ilişkileri olsun istiyorsak; kız ve erkek çocuk ayırt etmeden bilgilendirmeliyiz. Nedense çocuklara cinsel eğitim ya da istismar dediğimizde akıllara hep kız çocuklar geliyor. Erkek çocuklara hiçbir şey olmuyormuş gibi ya da kız çocuklarımıza bir şey yapan başkalarının erkek çocuklarıymış gibi!
Çocuklara bilgi verirken annenin ve babanın tutarlı konuşması, aynı bilgi doğrultusunda konuşmaları önemlidir. Anne babalar bu konuda konuşulanlarla ilgili birbirlerine bilgi vermelidir. Kız çocuklar babayla, erkek çocuklar anneyle konuşabilir ya da bunun tam tersi de olabilir. Çocuğunuz karşı cinsiyetle ilgili bilgi sorarsa lütfen cevap verin, bu seni ilgilendirmez demeyin, ilgilendirir, karşı cinsiyeti tanıyan bir erkek ya da kız çocuk daha kolay empati kurabilir.
Bir ilköğretim okulunda 8. Sınıflara verdiğim bir cinsel sağlık eğitiminde erkek öğrencilerden şöyle bir şey istemiştim; “ Hayal edin, her ay iç çamaşırınızın içinde bir pedle en az 5 gün dolaşıyorsunuz ve bu ped ıslak, ve çoğunlukla karnınız, beliniz ağrıyor, ve bunu 12-13 yaşlarından başlayıp her ay 50’li yaşlarınıza kadar yaşıyorsunuz…. Nasıl bir duygu?
Pek çok erkek öğrenci ayağa kalkıp “Hayır, çok iğrenç, dayanamam” gibi şeyler söylemişlerdi…
“Kadınlar bunu hep yapıyor ama hem de sizler için, kendileri için, çocuk dünyaya getirebilmek için…”dediğimde ise derin bir sessizlik olmuştu sınıfta…
Çocuklarımıza bunları öğretmeliyiz, mutlu olmaları için, kadın ve erkek birbirini daha iyi tanısın, sevsin, kabul etsin diye…
Peki nasıl mı? Okuyarak, araştırarak, soru sorarak, belki de ilk önce kendi cinselliğimizle, kendimizle barışarak…
Başka yol yok!
Sevgiye Kalın!
Psikolojik Danışman-Cinsel Terapist Dolunay Kadıoğlu
Erickson Koçu
dk@dolunaykadioglu.com
28.09.2011

Pornografi

Pornografi 150 150 dolunay

Çok önemli bir konu olduğunu düşündüğüm ve sık soru gelen bir konu olduğu için Pornografiden bahsetmek istiyorum bu hafta.

Pornografi ya da porno; cinsel isteği tetiklemek ve tahrik etmek amacıyla insan vücudunu veya cinselliğin mahremini sergilemektir.

Pornografi; filmler, çizimler, resimler, müzik aracılığıyla piyasaya sunulmaktadır.

Piyasa ne demektir? Piyasayı oluşturan yaş grubu nedir? Bu piyasa kaç milyon/milyar/trilyonluk’dur? Amaçları nedir? İşe yaralar mı yoksa bizi kandırıp paramızı, duygumu muzu mu alırlar? Pornografik filmlerde gördüklerimiz gerçek midir? Yoksa bu porno denilen şey belgesel midir?

Aslına bakarsanız sorular daha artabilir, ama bir yerden cevaplamaya başlamak lazım.

Şu bilgiyi vermekle başlamak isterim: Pornografik tüm ürünlerin satışı 18 yaş altına yasaktır yasak olmasına da çoğunluğun bu malzemelerle tanışma yaşı 18 yaşın epey altındadır. Hele çocuk pornosu-akıllara zarar- satışı dahi yasaktır.

Porno; yetişkin fantezi aracıdır. Yetişkin ne demektir? Doğru ile yanlışı, gerçek ile abartıyı ayırt edebilmek demektir.

Pornografide gördüğümüz penis boyları ve ereksiyon süreleri normal değildir. İlişki süreleri, kadınların çıkardıkları sesler, vajina genişlikleri abartılıdır.

Porno filmler BELGESEL değildir. Hiçbir ülkede de cinsel eğitim aracı gibi kullanılmaz!

Bazen bize şu tip sorular gelir; “Pornodan öğrendim, şu pozisyonda çok keyif alıyorlar, eşime yapalım diyorum ama canı yanıyor, bir sorunu mu var acaba?”

Sorun eşinizde değil, porno da gördüğünüz her şeyi gerçek zannetmenizde. Orada gördüğümüz her şey sadece bizlerin duygularını ve paralarımızı sömürmek için oluşturulmuş kurgulardır. Porno da gördüklerimizi gerçek zannedip cinsel eşlerimizi zorlamak ya da oradaki cinsel organ boylarına özenmek pek gerçekçi değildir.

Pornografi, cinselliği duygudan yoksunmuş gibi yansıtır, mekaniktir. Oysa ki biz cinselliği anlatırken, sevgiyi, paylaşımı, tutkuyu, arzuyu, mahremi, mizahı da ekliyoruz. Porno ile erken denecek yaşta tanışan gençler cinselliği yanlış kaydediyorlar ve ilişkilerinde sorun yaşayabiliyorlar.

Bilinçaltı gördüğü, duyduğu her şeyi gerçek zanneder. Çok fazla bu tip yayınları takip etmek tehlikeli olabilir. Bağımlılık yapabilir ve takıntı haline gelebilir. Porno izlemeden cinsel istek duyamamak, kendini izlemekten alıkoyamamak, engelleyememek, bir süre sonra kişiye ya da ilişkiye zarar verebilir.

Peki hiç mi izlenmeyecek ya da normali ne bu işin?

Tabii ki denge…

İzlediğinizde çevrenize zarar vermiyorsanız, saldırmıyorsanız, “Bazen izlerim bazen izlemem” diyorsanız, “Eşimle birlikte izlemekten ve fantezi aracı olarak kullanmaktan keyif alıyoruz” diyorsanız, “Gördüklerimi orada bırakıyorum gerçek olmadıklarını biliyorum ya da abartı olduklarının farkındayım diyorsanız, yasal kurallara uyuyorsanız sözüm sizlere değil!

Keyifli ve sağlıklı bir hafta dilerim…

Psikolojik Danışman-Cinsel Terapist Dolunay Kadıoğlu
Erickson Koçu
dk@dolunaykadioglu.com
19.10.2011

twitter.com/dolunaykadioglu