özel hayat

İş yaşamında stresi kontrol etmek

İş yaşamında stresi kontrol etmek 150 150 dolunay

İş yaşamında stres oluşturan faktörleri, unsurları geçen haftaki yazımda paylaşmıştım. Bu hafta ise elimden geldiğince çözüm önerilerine değinmek istiyorum.

İşveren, çalışanlardaki stresin ve olumsuz etkilerinin farkında ve iyileştirici çalışmalar yürütme bilincinde ise, iş yerinde aşağıdaki önleyici ve iyileştirici çalışmaları yapabilir;

-Kişisel gelişim ve dinlenme için zamanı ve kaynakları çoğaltmak,

-Başarılı çalışanları ödüllendirmek,

-Personel için stres azaltıcı programları uygulamak,

-İş yerinde psikolojik danışmanlık/Koçluk hizmetlerini çalışanların hizmetine sunmak,

-İşyerinde yoga, pilates, hizmetlerini sunmak ve spor etkinlikleri düzenlemek

-Adil maaş ve ücret politikası uygulamak

-Bilimsel ve adil bir performans değerlendirme sistemi kullanmak

-Çalışanların yaptıkları işle mutlu olup olmadıklarına, kendilerini en çok hangi alanda verimli bulduklarına önem vererek uygun işe uygun elemanı atamak

-Çalışanların özgür karar vermelerini sağlayacak sistemler kurmak, çalışana sorumluluklar vermek

-Çalışanlar arasındaki dedikodu ya da iletişim sorunlarını en aza indirmek için açık iletişimi kullanmak ve personel arasındaki iletişim döngüsünü güçlendirecek çalışmalar yapmak

-Ve belki de en önemlisi çalışanı yaptığı işlerden, şirkete verdiği katkılardan dolayı taktir etmek ve yürekten teşekkür etmek. Yani “sen bizim için çok önemlisin, şirket/kurum için yaptığın her şey için sana teşekkür ediyorum ve seni bu çalışma şeklinden dolayı taktir ediyorum.”

Eğer yukarıda yazılanlar kulağa hoş geliyor ama sizin çalıştığınız kurumda uygulanmıyorsa o zaman aşağıdaki tavsiylerde siz kendi kendinin stresini azaltmayı deneyecek çalışanlar için;

* Stresle baş etmenin etkin yolu bakış açınızı değiştirmektir. Çalıştığınız kurumda sizi mutlu eden, size doyum veren noktaları görmeyi deneyin.

* Çalıştığınız şirketin/kurumun yönetim anlayışını değiştiremiyorsanız ki bu çoğunlukla mümkün değildir ve bu iş yerinde mutlu değilseniz, sevdiğiniz işi yapmak için fırsatları araştırın ve sevdiğiniz işi yapabileceğinize, dünyanın herhangi bir yerinde mutlaka size uygun bir iş olduğuna inanın. Ya da iş yeriniz olduğu gibi kabul edin.

* Kendinize mutlaka iş dışında zihninizi yoğunlaştırabileceğiniz bir uğraş bulun. Hobileriniz olsun. Sorun kendinize “bir hobi edinmiş olsaydınız bu ne olur du?” Hemen olmaz demeyin, zamanım yok demeyin. Aslında hem işimizi hem de keyif aldığımız şeyleri yapabiliriz. Neden olmasın demekle başlayabilirsiniz.

* Zaman yönetimini öğrenmek ve zamanla barışmak, her şeye zaman var.

* Sosyal hayatınıza zaman ayırmak ve işi işte bırakmak

* İş yerinizi gereğinden fazla ciddiye almamak

* Önce kendinizle ve sonra da insanlarla barışmak ve hem kendinizle hem de iş arkadaşlarınızda doğru iletişimi kullanmak

* İş yerinde hedefler koymak ve bunlara ulaşmak için uygun eylem adımlarını belirlemek ve zaman çizelgesini çıkarmak

* Nefes çalışmalarını öğrenmek ve uygulamak

* Mutlaka beden egzersizleri ve spora hayatınızda yer açmak ve kalıcı kılmak

* İçki, sigara ve uyuşturucu tüm maddelerden uzak durmak, doğru beslenmek

* Giyiminize, nasıl göründüğünüze önem vermek, sık sık aynaya bakmak.

* Yaşama olumlu bakmak.

Eğer kendi kendimize yardımda sınırlı kalıyorsak bir uzmandan yardım alma konusunda cesur olmak.

Sevgili dostlar, çok uzun saatler çalışıp, kendinize neredeyse hiç zaman ayırmayıp, hiç spor yapmayıp, iş odağınızda devamlı şikayet edip ve mutsuz olup, stressiz olmayı ve sağlıklı olmayı beklemek; hiç bilet almadan “büyük ikramiyenin” size çıkmasını beklemeye benzer!

Siz büyük ikramiyeyi beklerken hayat geçiyor, lütfen kalkın, pencereyi açın, nefes alın, öğlenleri küçük yürüyüşler yapın ve sorun kendinize “Bugün kendim için başka neler yapabilirim beni mutlu edecek?diye…

İyi ve huzurlu çalışmalar….

İş yaşamı ve stres

İş yaşamı ve stres 150 150 dolunay

Keşke bundan yirmi beş yıl önce bir bana yaşamımdaki kalıcı anlamın profesyonel hayatımdaki başarı değil, çocuklarımın değerini şekillendirmek olduğunu söylemiş olsaydı. Haham Harold Kushner

İşkolikseniz ve iş yerinize çok önem veriyorsanız yaşamınızın neredeyse çoğu iş yerinde geçiyor demektir. Çalıştığımız işe bağlı olarak da iş yerinin haricinde bile işle ilgili bir şeyler düşünüyor ya da yapıyorsunuzdur yani iş yerinde olmasanız bile çalışmaya devam ediyorsunuzdur. Bu durum kendinize ve ailenize yeterince zaman ayramıyorsunuz anlamına gelebilir. Tüm hayatımız sadece iş hayatı oluyor ve biz fark etmeden kendimizi kaptırıyoruz… Bu süreç günlerce, aylarca, yıllarca ve en acısı da ömür boyu devam edebiliyor. İş yerinde yaşanan stres ise tüm bunların üzerine tuz biber oluyor gibi… Pek çok hastalığın altında da bu stres yatar.

İş yerindeki stres kaynakları çoğunlukla aşağıdaki durumlardan kaynaklanmaktadır;

Bireyin rolleri konusunda yeterli bilgisinin olmaması durumunda rol belirsizliği görülür. Eğer işin amaçları kapsamı çalışana düşen sorumluluklar yeterince tanımlanmamışsa, bir diğer ifade ile birey ne yapacağını bilemiyorsa stres kaçınılmazdır. İş yerinde amirlerle geçimsizlik ve çalışanlar arasındaki sorunlu ilişkiler, bireylerin uyumsuzluğu, amirlerle, meslektaşlarla çatışma ya da tartışma, en basit işlerde bile gerginlik yaratır. Çözümü en zor olan da bu sorundur.

İş hayatında en önemli stres kaynaklarından biri de “dedikodu”dur. DEDİ-KODU bir ortamda konuşulan bir konunun denilen şeylerin üzerine eklenerek, artırılarak ve çoğu zaman değiştirilerek başka ortamlara ve kişilere iletilmesidir. Çalışanların verimliliğini azaltır, kişilerarası ilişkiyi çıkmazlara sokar ve stresi arttırır. Bir olayla ilgili varsayımlarla, kurgularla konuşma sürecidir… İş yerinde yaşanan stresin en önemli nedenlerindendir.

Örgütteki, kurumdaki yönetim şeklide stres üzerinde etkilidir.

Yoğun ve aşırı iş yükü stresi doğrudan tetikler. Bir çalışandan yapabileceğinden fazla iş istemek ya da kapasitesinin altında çalıştırmak iş yerinde stres oluşturur.

Vardiya düzeninde çalışmak başka bir stres faktörüdür. Bu çalışma biçiminde çalışanın sosyal hayatı aile hayatı olumsuz etkilenir ve kişi kontrol edemediği bir stres yaşar.

Zaman en büyük stres kaynağıdır. Zaman yetersizliği, işleri yetiştirememek ya da işlerden özel hayata zaman kalmaması büyük bir stres kaynağıdır.

Çalıştığınız mekanın fiziki koşulları yani çalıştığınız ortamın ışık alıp almadığı, kişi sayısı, gürültü, ısı, masaların yapısı fiziksel sağlığınız ve ruh sağlığınızı olumlu ya da olumsuz yönde etkiler.

Çalıştığınız kurumda kariyer yapamıyorsanız engeller varsa kişi hedef koyamadığı için yeterli doyum yaşamaz ve kuruma aidiyat duygusu azalır.

Çalışma hayatında ortaya çıkan stres faktörlerini daha da genelleştirmek mümkündür. Gelir yetersizliği, sınırlı gelişme imkânları, ayrımcılık, mobing gibi durumları da göz ardı etmemek gereklidir. Özellikle mobing çalışanın ruh sağlığını çok olumsuz etkiler ve derin izler bırakır.

İş yaşamındaki stres kaynaklarının uzun süre devam etmesi durumunda iş yerinde verimsizlik, üretimde düşüş, iş gücü kaybı ve işten ayrılma gözlemlenir. Çalışanlar işe devam etmek istemezler, devamsızlık yaparlar, sık hastalanırlar ve mutsuzluk hat safhadadır. Kişilerde fiziksel görülen belirtiler ise saymakla bitmez aslında; işten kaçınma davranışı, alkol kullanımı, ilaç bağımlılığı, saldırganlık, uyku sorunları, yeme bozuklukları, kilo kaybı ya da artışı, saç dökülmesi, adet düzensizlikleri, kaygı bozukluğu….. ilk aklıma gelenler.

İş yerinde stresi yok etmek pek mümkün değil ama azaltmak, kontrol etmek mümkün. Dilerseniz neler yapabileciğimiz haftaya aktarmaya çalışayım…

Hepimize kolay gelsin…