kadın cinselliği

Ağrılı cinsel ilişki

Ağrılı cinsel ilişki 150 150 dolunay

‘Ağrılı cinsel ilişki’ veya ‘Disparenü’kadınlarda sık karşılaşılan cinsel işlev bozukluklarındandır. Cinsel birleşme sırasında ağrı duyulması anlamına gelmektedir. Ağrı/acı girişte hissediliyorsa uyarılma eksikliğine bağlı kuruluktan, vajinal infeksiyonlardan, sıyrıklardan ya da kasılmalardan kaynaklanıyor olabilir. Ağrı daha derinde hissediliyorsa, endometriosis, over kisti ve pelvik infeksiyonlar gibi organik nedenlere bağlı olabilir. Disparenü çok detaylı bir jinekolojik inceleme gerektirir. Organik kökenli olabileceği gibi psikolojik kökenlide olabilir. Her ikisinin de olduğu durumlarda söz konusudur.

Ağrılı cinsel ilişkinin kaynağın organik olup olmadığı jinekologlar tarafından incelendikten sonra eğer herhangi bir organik bulgu bulunamazsa mutlaka psikolojik kökene bakmak ve cinsel terapi çalışmak gerekir. Ağrının kaynağı psikolojik olmasına rağmen defalarca jinekologlarda çözümü aramak zaman ve inanç kaybettirir.

Ağrılı cinsel ilişkide kadın ilişkiye izin verebilmekte ancak acı hissetmekte ve cinsel ilişkiyi devam ettirmekte duygusal olarak zorlanmaktadır. Ağrılı cinsel ilişki sorunu yaşayan çoğu kadın sorunun neden psikolojik olduğunu anlamakta ve kabul etmekte zorlanırlar.

Seanslar da şu sorularla ve itirazlarla karşılaşırız.

  • Acının varlığını nasıl ben oluşturabilirim ki?
  • Ben gerçekten acı hissediyorum ama bu nasıl olur da psikolojik olur?
  • Bana bu acının varlığına inandığımı ve bunu hep benim tetiklediğimi söylüyorsunuz ben neden ve nasıl bunu yapayım ki?

Tüm bunların cevapları terapide detaylı olarak çalışılır ama kısaca ağrılı cinsel ilişkinin nedenlerine bakalım:

  • Cinsel bilgilerin yetersiz olması,
  • Kadının kendi bedeniyle ve cinsel hazla tam olarak barışık olmaması,
  • Cinselliğe dair olumsuz inanç, beklenti ve yaşantılar,
  • Acının yaşanacağına dair inanışlar, takıntılar, beklentiler ve artmış duyumlar,
  • Ön sevişme sürecinin yeterli olmaması ve kadının bu sürece etkin katılmaması/katılamaması
  • Kadının ve erkeğin birbirlerinin keyif ve haz bölgelerini tam olarak bilememeleri,
  • Eşler arasındaki iletişimde ve ilişkide yaşanan sorunlar, şiddet…vb.

Disparenü’nün psikolojik kökenli olmasında ve tedavisinde, eşler arasındaki iletişim ve etkiletişim önemli rol oynar.

Tedavisinde cinsel terapi kullanılır ve eşler tedaviye uyum sağladığında ve birbirlerine destek olduklarında çok güzel sonuçlar alınır.

Her kadın orgazm olabilir ama…

Her kadın orgazm olabilir ama… 150 150 dolunay

Kadınların orgazmla ilgili sorunları erkeklere göre neden daha çok hiç düşündünüz mü?

Neden kadın bu konuda kendini siliyor ve bir görev gibi yürütüyor cinselliği?

Neden cinsellik kötü ve kirli bir şeymiş gibi ya da erkekler için icat edilmiş bir ihtiyaçmış da kendi insan üstü varlıkmış gibi davranıyor?

Kadınlar “cinsellik olmasa da olur hatta daha iyi olur, ben hiç düşkün değilim cinselliğe” gibi hikayelere inanıyor. Gerçeklerle yüzleşseler neler olur acaba?

Kendisine yapılan haksızlığın hesabını sorar mı acaba hayattan?

Bu ülkede bir kadın dünyaya geldiğinde nasıl yetiştirileceği bellidir. Toplumsal beklentiler, aile beklentilerinin önündedir her zaman.

Cinsel bir varlık değilmiş gibi, cinselliği yok sayılarak büyütülür.

Evde daha çok zaman geçirir, bebeklerle oynar, pembe giyer, şirin ve uslu olması yönünde bol bol büyülü komut alır ve uslu olduğu ve evet dediği için ödüllendirilir, tersi durumlarda cezalandırılır.

Bedenine ait olan ve çok önemli görevleri olan vajina kız çocuğuna ‘kutu’, ‘kukuş’, ‘orası’ gibi sevimli ya da bedeninden ayrı bir yermiş gibi adlandırılır. Kendine, bedenine cinselliğine yabancı büyütülen kız çocukları bunu uzun bir süre hiç sorgulamazlar, üzerinde çoğunlukla düşünmezler. Bunu öylece olduğu gibi kabul eder ve normalleştirilirler.

Ergenliğe girdiklerinde ise adet kanı ve ağrısıyla tanıştıklarında zaten hiç barışık olmadıkları oralarıyla ilgili daha çok kavga ederler.

Evlenen komşu kızlarının ilk gece hikayelerini dinledikçe cinselliğin ne beter bir şey olduğuna iyice emin olurlar. Okulda erkek arkadaşlarının cinsellikle ilgili sohbetlerine kazara bile olsa tanık oldukça, erkek arkadaşlarının, sevgililerin isteklerini duydukça hayatın gerçekleri onlar için daha net şekilleniyordur artık. Mastürbasyon sadece erkekler için vardır, onların yapması günahtır.

Eğer kazara merakına yenilip ailesine ki çoğunlukla annesine cinsellikle ilgili soru sorarsa alacağı cevap “evlenince eşinden öğrenirsin ne yapacaksın şimdi bunu, merak iyi değildir, insanın başına ne gelirse meraktan gelir…” gibi geçiştirmelerle konunun erkeklerin hakimiyetinde, bilgisinde olduğu algısı iyice yerleşir.

Erkekler cinsellikle az bilgili ama çok ilgili olduğu için de eşinden cinselliği öğrenmeyi bekleyen bir kadın çoğunlukla hayal kırıklığına uğrar. Çünkü erkek de kadından yatakta çok rahat ve her istenileni yapabilen biri olmasını bekler. Kendi bedenini, keyif süreçlerini keşfetmemiş bir kadın için bu pek de mümkün değildir.

Fizyolojik olarak hiç bir engel yoktur, her kadın orgazm olabilir. Yeter ki; kendini, bedenini tanıyan, çocukluktan itibaren cinselliğiyle barışık yetiştirilmiş olsun ve eşiyle uyumlu bir ilişki süreçleri olsun.