cinsel isteksizlik

Cinselliğin düşmanları

Cinselliğin düşmanları 150 150 dolunay

Cinsel yaşamla ilgili sorunların giderek çoğaldığı ve daha da artacağı dönemlerdeyiz.  “Vajinismus, orgazm sorunları, erken boşalma, ereksiyon sorunları, cinsel isteksizlik, infertilite vb. gibi sorunlar, günümüz dünyasında çığ gibi artmakta…

Her çift hayatının herhangi bir döneminde en az bir cinsel işlev bozukluğu sorunu yaşamakta, vajinismus sorunu yeni evli çiftlerde en az yüzde 30’larda yaşanmakta, orgazm sorunu yaşayan kadınlar nerdeyse yüzde 50’lerde, erkeklerde erken boşalma sorunu yüzde 40’larda, her yüz çiftin yaklaşık yüzde 35’i çocuk sahibi olmakta zorluk çekiyor.

Bu artışın fiziksel, ruhsal nedenleriyle birlikte, cinsel eğitimin eksikliğiyle, toplumsal sorunlarla ve daha pek çok şeyle ilgisi var. Bunlara “Cinsel yaşam düşmanları” dersek ve sırayla saymaya başlarsak;

  • Obezite,
  • Yüksek kan şekeri
  • Tip 1 ve 2 şeker hastalığı
  • Yüksek LDL (kötü) kolesterol
  • Düşük HDL (iyi) kolesterol,
  • Yanlış ilaç kullanımı,
  • Psikiyatrik ilaçlar,
  • Dengesiz ve sağlıksız beslenme tarzı
  • Hareketsiz bir yaşam
  • Aşırı gergin, sinirli, endişeli ruh hali,
  • Kaygı bozuklukları
  • Stres,
  • Depresyon,
  • Psikiyatrik sorunlar,
  • Sigara, alkol, uyuşturucu ve doping ilaçlar,
  • Hormonal dengesizlik,
  • Yetersiz cinsel eğitim,
  • Yanlış cinsel deneyimler,
  • Korkular,
  • İletişim sorunları,
  • Aile sorunları
  • Şiddet vb. şeklinde liste uzar gider.

Peki neler yapmalı, sorunları en aza nasıl indirmeli?

  • Yaşanan pek çok cinsel sorunun altında cinsel bilgi azlığı, yanlış inançlar ve kayıtlar ve iletişim sorunları yatmaktadır. Kişi kendine yardım sürecinde tüm bunların üstesinden gelebilir. Bilgiler düzeltildikçe, davranışlar değiştikçe, korkular dönüştükçe cinsel sorunlarda düzelecektir.
  • Yaşanılan cinsel sorunun altında yatabilecek organik nedenler incelenirken mutlaka psikolojik öyküde alınmalı ve organik bir neden bulunamadığı zaman bir cinsel terapistten destek alınmalıdır.
  • Doğru beslenme, doğru ilaç kullanımı, sigara, alkol kullanımını bitirmek ve düzenli spor yapmak önemlidir.
  • Yaşadığınız sorunlar ne olursa olsun çözüme odaklanmak ve çözüm yollarını denemek.
  • Sorunlarınızı uzmanlara danışarak çözüm yollarını birlikte aranmak.
  • Eşinizle birbirinize destek olmak sorunu birlikte aşmayı deneyin.
  • Sorunlar çözmek içindir felsefesini bu dönemde kullanmak işinize yarayacaktır.

Cinsel isteksizlik

Cinsel isteksizlik 150 150 dolunay

Cinsel isteksizlik kadınlarda daha sıklıkla görülen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Aşağıdaki zihin sesleri çoğu kadına tanıdık gelebilir.

“Canım hiç istemiyor

Yine mi cinsel ilişki

Benim için önemli değil, olmasa da olur

Çok yorgunum,

Ben bir şey hissetmiyorum ki,

Cinsellik olmasa beni hiç sevmeyecek galiba,

Bunun sevgiyle ne alakası var çok hayvanca,

Yarın iş var, çok geç oldu…’

Aşağıdaki zihin sesleri de erkeğe ait;

“Eşimi seviyorum onu istemem çok doğal ama o beni neden istemiyor,

Bu nasıl bir insan nasıl cinselliği istemez,

Her şeye bahane her an bir mazeret,

Yeter ya,

İnsan kendi eşiyle sevişmek için bu kadar da naz yapmaz ki,

O istemeden ben de talepte bulunmayacağım…”

Cinsel isteksizlik pek çok nedene bağlıdır. Ancak asıl sorun eşlerin cinsel istek süreçlerinde uyumlanamamasıdır. Kadın ve erkek yetiştiriliş olarak birbirinden farklı iki varlıktır. Her insan da birbirinden farklıdır. Nasıl ki her birey bir yiyeceği örneğin dondurma yemeği ya da mantıyı aynı sıklıkta istemezse cinselliği de her bireyin isteme sıklığı farklıdır. İşte asıl sorun bu sıklıkta uyuşup uyuşmadığınızdır. Her gün de cinsellik yaşanabilir, haftada bir de ayda bir de… Sayının pek bir önemi yoktur, asıl önemli olan her iki tarafın da buna onay vermesidir.

Gebelik, doğum, lohusalık, psikolojik etki bırakmış yani travmatik küretaj öyküleri, eşler arasındaki sorunlar, kavgalar, yetiştiriliş biçimi, cinsel farkındalığın olmaması, isteği engelleyici zihinsel düşünceler, çocuklar, bedensel, psikolojik ya da fiziksel hastalıklar, bu hastalıklara bağlı kullanılan ilaçlar vb. etkenler kadınlarda cinsel istek sorunlarının ana nedenleri arasındadır. Cinsel terapi sürecinde de yukarıdaki nedenlerin varlığı araştırılır ve bulunan nedenlerde yapılabilecek değişimler çalışılır.

Cinsellikle ilgili doğru bilgiler, değerler, bedeni, istek ve ihtiyaçları fark etmek, duyguları tanımak, ifade etmek cinsel istekle ilgili yaşanabilecek sorunları en aza indirirken tam tersi de cinsel istek sorunlarını arttırmaktadır. Eşlerin birbirini anlaması ve destek olması da sorunun çözümünde önemlidir.

Eğer cinsel istekle ilgili sorun yaşıyorsanız; fiziksel ve hormonal sağlığınızı kontrol ettirdikten sonra ve her şey yolundaysa psikolojik değerlendirme için bir cinsel terapi uzmanına başvurabilirsiniz. Eşinizle beraber alacağınız bu destek yaşadığınız sorunda değişim alanlarını tetikleyecektir.

Cinsel isteksizlik nedenleri

Cinsel isteksizlik nedenleri 150 150 dolunay

‘Son dönemde eşimin cinsel taleplerine karşılık veremiyorum, içimden hiç istek gelmiyor. Ne zaman başladı derseniz, Ankara’daki canlı bomba olaylarından sonra kendimi inanılmaz kötü ve korunmasız hissettim. Hiç güvende değilmişim gibi… Ülkede yaşanan yaşan olaylar, şehitler, acı çeken aileleri gördükçe pek çok şeye olan isteğim kesildi…’

‘3 aylık bebeğimiz var, eşim 40’ımın çıkmasını zor bekledi ve 41. gün hadi demeye başladı. O kadar yorgunum ki… Bebeğim çok gazlı, uyumuyor, bedenim yorgun ve bana cinsellik çok uzak geliyor artık. Kuruluğum çok ve çok acı çekiyorum. Eşim beni hiç anlamıyor ve küsüyor. Onu kırmak da istemiyorum ama bakıyorum da o da beni pek düşünmüyor gibi… Sanki iki çocuğum var!’

‘Doğru dürüst hiç bir neden yokken 7 yıldır çalıştığım işi yerimden atıldım. Çok ağır geldi, bir yıl oldu hala sindiremedim. Yeni iş bulamıyorum. Evde çürüyorum sanki. Yemeğin tadı yok, uykunun yok, gezmenin yok. Eşim bana maddi manevi destek oluyor ancak ben bu çaresizliğin içinden çıkamıyorum… Onun cinsel isteklerinin hiçbirine bir süredir karşılık veremiyorum, sanki kadın değilim, hiç bir istek yok… Ona karşı da o kadar suçlu hissediyorum ki…’

‘2 yıldır depresyon ilaçları kullanıyorum, kendimi daha iyi hissediyorum ancak cinsel anlamda artık hiç bir şey hissetmiyorum. Sanki isteğim damarlarımdan çekildi gitti… Eşimi kırmamak adına girdiğim cinsel ilişkiler bana eziyete dönüştü, isteğim biraz gelse bile boşalma bir türlü olmuyor.’

Yukardaki deneyimler seanslarda dinlediğim cinsel isteksizlik yakınmalarının biraz değiştirilmiş halleri. Etik nedenlerden yıl ve süre bilgileri vb. detaylar üzerinde ufak değişiklikler yaptım.

Cinsel isteksizlik çok sık karşılaşılan, her insanın hayatının en az bir döneminde yaşadığı bir cinsel istek bozukluğudur. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık karşılaşılmakla birlikte son yıllarda erkeklerde de azımsanmayacak düzeydedir.

Yukarıdaki vaka öykülerinden de anlaşılacağı üzere; ülkede yaşanılan terör olayları, gebelik ve doğum, depresyon, fiziksel ve hormonal hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, eşler arasındaki sorunlar, maddi sorunlar vb. cinsel isteksizliğin en önemli yaşanma nedenleridir.
Cinsellikle ilgili doğru bilgiler, değerler, bedeni, istek ve ihtiyaçları fark etmek, duyguları tanımak, ifade etmek cinsel istekle ilgili yaşanabilecek sorunları en aza indirirken tam tersi de cinsel istek sorunlarını arttırmaktadır.

Sosyal hayat cinsel yaşamı etkileyebiliyor

Pek çok çift gebelik ve doğumun, aile içi huzursuzluğun cinsel isteği ne kadar etkilediğinin bilincinde değildir.

Cinsellik, hormonlara, düşünce ve duygulara bağlıdır. Yani bedensel sağlıklılık hali ve ruhsal sağlıklılık hali cinsel istek için olmazsa olmazdır. Yaşanılan pek çok hastalığın cinselliği doğrudan ya da dolaylı etkilediğini biliyoruz.

Eğer cinsel isteksizlik süreci yaşıyorsanız; öncelikle fiziksel ve hormonal sağlığınızı kontrol ettirin ve her şey normalse duygu dünyanıza bakın. Ve yaşadığınız tüm sorunlarda olduğu gibi cinsel isteksizlik sorununda da gerekirse uzman desteği alabileceğiniz hep aklınızda olsun.

Cinsel istek azlığı

Cinsel istek azlığı 150 150 dolunay

Cinsel yaşamla ilgili son yılların en büyük yakınmalarından biri cinsel istek azlığıdır. Kadınlar başta olmak üzere her iki cinsiyette cinsel istekteki ilgi ve istekteki azlıktan şikayet giderek artmaktadır. Bunun pek çok nedeni vardır. Yaşam koşulları, travmalar, stres, çocuklar, doğum, iş yaşamı, evlilikdeki sorunlar, eşler arasındaki cinsel istek düzeyindeki uyumsuzluk, hormonal hastalıklar, psikiyatrik hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar vb…

Cinsel ilgi ve istek düzeyinde her zaman sorun olmayabilir. Örneğin çift arasında cinsel istek konusunda uyum yoksa erkek haftada beş-altı kez istek hissederken kadın bir kez hissediyorsa bu durum kadında istek azlığı olduğu anlamına gelmez. Her birey birbirinden farklıdır. Konu cinsellik olduğunda da bu değişmez. Cinsel ilgi ve istek düzeyi de kişiden kişiye değişebilen bir yaşantıdır. Bir kişinin cinsel ilgi ve isteğinin azaldığını söyleyebilmek için mutlaka daha önceki düzeyi bilmek gerekir. Cinsel ilgi ve istek bozukluklarını değerlendirirken cinsel eşiyle iletişimini, huzur ve mutluluğunuda değerlendirmek önemlidir.

Cinsel istek azlığıyla bizlere başvuran çiftlerde istekteki azlık çoğunlukla kadının yaşadığı bir durumdur. Erkeklerde istek azlığı daha ender görülür. Erkeklerde yaşanan cinsel istek azlığının nedeni çoğunlukla ereksiyonda yaşanan sorunlara bağlı olurken, hormonal nedenlerden ya da psikiyatrik sorunlardan da kaynaklanabilir. Kadınlarda ise ilk paragrafda saydığımız nedenler geçerlidir ve tabii ki bir de yetiştirileme tarzı!

Çözüm sürecinde cinsel terapi çoğunlukla işe yarar. Cinsel terapinin çifte yardım etmesinin ilk koşulu ,cinsel istek azlığını hisseden kadın ya da erkek olsun bunu ilk önce kendisinin sorun olarak görmesi ve çiftin birbirlerine destek olmasıdır. Cinsel eşi istiyor diye tedaviye başlamak olumlu sonuçlar vermeyebilir.

Erkekte cinsel işlev bozuklukları

Erkekte cinsel işlev bozuklukları 150 150 dolunay

Cinsel sorunlar deyince akla çoğunlukla kadın kaynaklı sorunlar geliyor. (Vajinismus, orgazm sorunları, cinsel isteksizlik…). Oysaki erkekler de kadınlar kadar cinsel işlev bozukluğu sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar. Bu nedenle bu hafta erkeklerin yaşadığı cinsel işlev bozukluklarına değinelim istedim.

Cinsel ilgi ve istek bozuklukları; Erkeklerde de kadınlarda olduğu gibi cinsel ilgi ve istek azlığı görülebilmektedir. Fakat bu durum kadınlara göre daha ender görülür ve altta yatan neden çoğunlukla ereksiyonda yaşanan sorunlardır. Böyle bir yakınmayla başvuran kişileri hormonal yönden incelemek birinci adım olurken aynı zamanda eşlerin uyumu, birliktelikteki doyumları da göz ardı edilmemelidir.

En modern yaklaşımlı erken için dahi olsa cinsel ilgi ve isteğinde azalma olduğunu söylemek ve yardım istemek kolay değildir. Erkeklerin her zaman güçlü ve istekli olmasının gerektiği gibi çok yanlış bir inanış vardır. Oysaki erkeklerde insandır ve her konuda olduğu gibi cinsel hayatlarında da sorun yaşayabilirler. Doğru yaklaşımlar sorunların çözülmesinde önemli rol oynar.

Erektil fonsiyon bozuklukları (sertleşme güçlüğü): Ereksiyonun oluşmasında ya da cinsel aktiviteyi sürdürmede yaşanan güçlüklerdir. Erişkin erkeklerin %20’sinde görülebilmektedir. Erkeklerin %75’i yaşamının herhangi bir döneminde kısa süreli olarak ereksiyonu sağlama ve devam ettirmeyle ilgili sıkıntı yaşadığını dile getirmektedirler. Ereksiyonu oluşturmada ve devamında yaşanan güçlüklerle ilgili olarak organik nedenlerin çok iyi araştırılması daha sonra psikolojik etkenlerin incelenmesi önerilir.

Erken boşalma: Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Hızlı yapılan ya da yakalanma kaygısıyla yapılan mastürbasyon, mastürbasyona suçluluk hissinin eşlik etmesi, tesadüfi başarısızlık, yanlış bilgiler erken boşalmanın altında yatan nedenlerdendir.
Ergenlik döneminde hızlı boşalma ya da boşalma üzerinde kontrolünün olmaması normaldir. Çünkü büyüme devam etmektedir ve davranış kontrolü tam olarak ergende olamayabilir. Bu nedenle ergenlik tamamlanmadan ya da düzenli bir cinsel eş olmadan kişide erken boşalma sorununun olduğunu söylemek çok da doğru değildir.

Aynı zamanda çok seyrek ilişki yaşandığı ya da duyguların inişli çıkışlı olduğu zamanlarda, stres altındayken de kontrol edememe duygusu yaşanabilir. Bunlarda oldukça normaldir. Cinsel yaşam duygularımızdan bağımsız değildir.

Çoğu erkek boşalma süresini merak eder. Oysaki boşalma süresinin önemi yoktur önemli olan boşalma üzerindeki kontrol duygusudur. Kontrol edebilmek demek; boşalma süresini ayarlayabilmek, durabilmek, başlayabilmek ve cinsel eşiyle uyumlu olarak (aynı anda orgazm olmak anlamında değil) boşalmayı kontrol edebilmektir.

Boşalma yetersizliği: Penis sertleşmesine ve birleşmeyi gerçekleşmesine rağmen boşalmanın olmaması durumudur. Çoğu zaman sadece vajen içinde boşalma olmaz ama masturbasyonda boşalma vardır. Genellikle cinsel ilişkiyle ilgili psikolojik kitlenme ve çatışmalarla ilgisi vardır. Tedavisi için cinsel işlev bozuklukları konusunda çalışan bir uzmana başvurmak gerekir.

Erkeklerde ağrılı boşalmaya ve cinsel fobiye ender de olsa rastlanabilir.

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarınını görülme sıklığı giderek artmaktadır. Stres, cinsel eğitimin olmaması, yanlış bilgiler, tansiyon, şeker gibi hastalıklar, psikiyatrik hastalıklar bu sonucun belli başlı nedenlerindedir. Nedenlerini-niçinlerini-çözümlerini daha sonra da detaylı yazmak üzere.

Sevgiyle…